Nevzat Aydın - Federasyonunuz da şampiyonanız da sizin olsun!

Trabzon şehri ve onun yıllardır besleyip büyüttüğü, şampiyonluklarla süslediği karşılıksız futbol sevgisi bir Avrupa Şampiyonluğu adaylığından daha mahrum bırakıldı bugün.

NTV Spor 19.11.2008 - 12:46
Nevzat Aydın - Federasyonunuz da şampiyonanız da sizin olsun!

Sözde Türkiye Futbol Federasyonu'nun açıklamasından bir alıntı:

"Buna göre, EURO 2016 için İstanbul'da Atatürk Olimpiyat Stadı, üstü ve yanları kapatılarak çevresel düzenlemesiyle birlikte şampiyonaya hazır hale getirilecek. İnşaatına devam edilen Türk Telekom Arena da İstanbul'un bir diğer stadı olacak. Kayseri Kadir Has Stadı'nın yanı sıra İzmir, Konya, Antalya, Bursa, Eskişehir ve Ankara'da yapılacak yeni statlar da şampiyonaya hazır hale getirilecek. Tüm bu şehirlerin altyapı yatırımları tamamlanacak, özellikle ulaşım ve konaklama konularında büyük yatırımlar gerçekleştirilecek."

"2012 yılında Polonya-Ukrayna ortaklığıyla yapılacak Avrupa Şampiyonası için bugüne kadar sadece Polonya'da, stadyum, havaalanı, otel, demiryolu ve karayolu gibi altyapı hizmetlerine 20 milyar dolar tutarında yatırım yapıldı. Polonya'da 4, Ukrayna'da ise 4 stadyum tamamlandı.

Türkiye'nin EURO 2016 ev sahipliğini kazandığı takdirde, stadyum harcamalarına 400 milyon Euro, turizm harcamalarına 1 milyar Euro, reklam ve tanıtım harcamalarına 250 milyon Euro yatırım yapılacak."

NTVspor canlı yayınında Trabzonspor'un eski kaptanı, başkanı ve bugünün Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak'ın kendisine sorulan ‘Trabzon neden ev sahibi şehirlerden biri değil?' sorusuna verdiği yarım yamalak cevap, UEFA'nın birtakım kriterleri olduğunu. Bunlara göre otel, ulaşım vs. gibi sebeplerden Trabzon'un kriterlerinin yeterli olmadığını söyleyip lafı geveleyerek Mahmut Özgener'e topu attı eski bayındırlık bakanı Özak. Mahmut Özgener de Trabzon'un Şanlıurfa ile beraber yedek şehir olduğunu söyleyip Trabzon halkını onore (!) etti ve bu yedek şehirlik sürecinden de şehrin yararlanacağını açıklayarak Trabzon halkının yüreğine su serpti (!). Bu ülkenin spor ve futbol ile ilgili en yetkili iki kişisine sesleniyorum. Hiç mi yüzünüz kızarmıyor bu karardan? Nedir Konya'yı, Eskişehir'i hatta Kayseri'yi evsahibi yapan özellik Trabzon'da olmayan? Futbol sevgisi mi, şampiyonluk mu, Avrupa'da Türkiye'yi defalarca temsil etmiş olması mı, yoksa yetiştirdiği tonlarca oyuncu ve antrenör ile bu ülkede futbol denince akla gelen ilk il olması mı? Bir de ek açıklama geldi sözde Türkiye Futfol Federasyonu Başkanı'ndan – başkanlığı sözde değil Mahmut Özgener'in, federasyonu sözde Türkiye'ye ait- ‘Şehirlerin birbirine yakın olması çok önemli.' Ben hemen size daha güzel bir aday şehir listesi ileteyim sayın başkan: ‘İstanbul 1, İstanbul 2, İstanbul 3, Kocaeli, Bursa, Sakarya, Eskişehir, Manisa, İzmir.' İnsanları bu kadar saf mı zannediyorsunuz. Ülkenin sadece batısının ve ortasının temsil edildiği bir organizasyonun başına – bir de Antalya var mecburen – nasıl Türkiye kelimesini koyabiliyorsunuz? 2002'de İngiltere-Arjantin maçının da oynandığı Sapporo en yakın aday şehre kaç kilometredir bilir misiniz? Peki Kore'deki Seogwipo adasının? Braga'ya gidip kale arkasında tribün yerine dağ olan statta maç seyrettiniz mi? Leipzig veya Innsbruck'te kaç otel var biliyor musunuz? Lyiv ve Gdansk'a neyle gidilir? En basit tabiriyle Türkiye Futbolu adına tarihinin en önemli organizasyonunda Trabzon şehrine maç koymamak utançtır. Bu tip şampiyonalar zaten maç oynanacak şehrin altyapısının gelişmesi için bir fırsat. 20 milyar euro imiş Polonya Ukrayna 2012 altyapı bütçesi. Ne kadar kötü durumdaymış ki Trabzon milyarlarca dolar ve 7 sene yeterli olmayacak düzeltmek için? Kayseri'ye, Galatasaray'a, Rize'ye, Konya'ya yapılan statları yıllardır doğrudüzgün hiçbir yatırımın yapılmadığı Trabzon'a yapsaydınız ya bahaneyle. Hem doldurmak için bedava yemek dağıtıp, servis kaldırıp, 1TL'ye bilet satmaya da ihtiyacınız yok. Orası öyle bir yer ki futbol ile yatıp kalkıyor zaten. Bilmiyor musunuz bu insanların hayatındaki futbol aşkını. Bunu bile ödüllendirmekten bu kadar uzakken nasıl kendinize Türkiye'nin Futbol Federasyonu diyebiliyorsunuz.

Son sözüm de duayen kaptan, başkan, milletvekili, bakan Faruk Nafiz Özak'a. Olmadı Faruk Bey, hem de hiç olmadı. Bu insanlar sizden bu şehre iltimas geçmenizi istemedi, en azından hakkımız korunur diye düşünmüşlerdi. Hoş böylesine net bir konuda haklarının korunması için size de ihtiyaç yoktu ya. Yazıklar olsun Türkiye'deki spor ve futbol yönetimine. Eski Gençlik Spor Genel Müdürü, TOKİ Başkanı, Spor Bakanı, Eski Federasyon Başkanı hepiniz Trabzonlusunuz, bu şehrin Konya'ya Kayseri'ye göre binlerce defa daha fazla hakettiği bir futbol organizasyonunda Urfa ile aynı kefeye koyulması içinizi acıtmadı mı? Helal olsun hepinize.

Aşağıda buna benzer bir şekilde 2012 adaylığı sırasında yine Trabzon'u gündeme almayan – ne zarar vermişse bu şehir Türkiye'de futbola bu kadar – Levent Bıçakçı federasyonu için yazdığım yazı var. Zaman geçiyor zihniyet değişmiyor. Kendi ülkeme karşı herhangi bir şekilde başka bir ülkeyi destekleyeceğimi hiç düşünmemiştim ama Türkiye'nin bu organizasyona ev sahipliği yapmamasını diliyorum. Konya'daki İngiltere-İspanya maçını evinden izleyen Trabzon halkını görüp bunu kabullenirsem Türkiye'de futbola olan inancım biter çünkü.

.Boxes{ border:dashed 1px; background-color:#f7f7f7; border-color:#b2b2b2;}.Text{ font-family:Georgia, "Times New Roman", Times, serif; font-size:12px; font-weight:bold; color:#336699; !important; padding:10px !important;line-height:20px;}.Text a,.Text a:link,.Text a:visited,.Text a:active{ font-family:Georgia, "Times New Roman", Times, serif; font-size:12px; font-weight:bold; color:#336699; !important; padding:10px !important;line-height:20px;}.Text a:hover{ font-family:Georgia, "Times New Roman", Times, serif; font-size:12px; font-weight:bold; color:#cc0000; !important; padding:10px !important;line-height:20px;}.ImgUp{ padding:5px 10px 5px 0px !important; }.ImgDown{ padding:5px !important; }

    2020 Ukrayna, 2032 Gürcistan...
‘Çağdaş ve kurumsal bir yapıda futbola yaygınlık ve katılım kazandırmak, uluslararası organizasyonlarda sürekli var olmak.' Levent Bıçakcı yönetimindeki Türkiye Futbol Federasyonu'nun vizyonu internet sayfalarında bu şekilde anlatılmış.

Nevzat AYDIN NTV-MSNBCGüncelleme: 14:37 TSI 02 Aralık 2005 Cuma

Bu yazıyı yazmak için sabır ile 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası'nın Türkiye'ye verilmemesini bekledim. Umarım yakın bir tarihte biz de bu tip bir şampiyonaya evsahipliği yaparız ancak ülkenin coğrafi olarak yarısından çoğunun dışlandığı, sosyal ve etnik sorunların tartışıldığı ortamlarda aleyhte delil olarak kullanılabilecek bir organizasyon dağılımı ile değil.
Türkiye'de futbol ile ilgilenen 1000 kişiye bir anket verseniz ve Türkiye'de yapılması muhtemel bir Avrupa Futbol Şampiyonası'na ev sahipliği yapacak 7 il seçmelerini isteseniz acaba Trabzon en çok seçilenler listesinde kaçıncı sırada olurdu? Levent Bıçakcı'nın listesinde ilk 7 arasında yer alamadığı kesin. Aklıma gelen sebeplerden bazıları şunlar:
Trabzon tam bir futbol şehri. Bütün şehir futbol ile yatıp kalkıyor. Futbol ile bu kadar ilgili bir şehrin bu maçlara evsahipliği yapması Avrupa Futbol Şampiyonası'nın ruhuna ve Levent Bıçakcı'nın vizyonunda yeralan ‘futbola yaygınlık ve katılım kazandırmak' amacına ters.
Trabzon, Türkiye'nin şampiyonluk kazanabilmiş ve Türkiye'yi Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nda temsil edebilmiş tek Anadolu şehri. Maçı izlemeye gelen taraftarlar Trabzonspor'un kupalarının sergilendiği Trabzonspor Müzesi'ni gezerken dalıp giderek maç saatini kaçırabilirler.
Turnuva için gelebilecek Liverpool, Barcelona, Lazio, Schalke vs.. gibi takımların taraftarları zaten daha önceden bu şehre gelip takımlarını destekledikleri için Türkiye'nin başka bir güzide ilini, mesela Kayseri veya Konya'yı gezip görmek isteyeceklerdir.
Karadeniz Bölgesi Türkiye Süper Ligi'nde en çok şehir ile (Trabzon, Rize, Samsun, Ordu, Giresun, Zonguldak, Bolu...) temsil edilen bölge. Bu bölge zaten futbola doymuş olduğu için bir de Avrupa Futbol Şampiyonası ile falan uğraşmasına gerek yok.
Trabzon'a hava ulaşımı fazla kolay. Özel şirketlerin tamamı Trabzon'a her gün birçok sefer yapıyorlar. Oturup kaç tane olduğunu saymadım ama İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya'dan sonra tahminim en çok uçak inen havaalanımız Trabzon'da. Kaldı ki bir liman kenti olan Trabzon'a her şekilde rahatlıkla deniz ulaşımı da yapılabilir. Dolayısıyla her gün rahatlıkla binlerce taraftar gidebilir. Bu kadar fazla taraftar şehre rahat rahat giderse şehrin sükuneti bozulur.
Tarihsel anlamda Rum Pontus İmparatorluğu'nun kurulduğu şehir olması sebebiyle Sümela Manastırı gibi birçok tarihi eser mevcut. Bunlar da futbol odaklı gelen taraftarların ilgisini dağıtabilir.
Aşağıda daha önce bu tip organizasyonları yapmış Kore, Japonya ve Portekiz'in, organizasyon yapan şehir dağılımları ve 2006'da düzenleyecek olan Almanya'nın evsahibi şehirleri var. Lütfen bu ülkelerdeki stat lokasyonlarını Türkiye'ninki ile karşılaştırın. Bu denli adil olmayan ve ülkenin coğrafi olarak yarısından fazlasının - kuzey, doğu ve güneydoğuda bir tane şehir yok, güneyde de sadece Antalya var - dışlandığı başka bir tane yapı var mı?
İstanbul, Ankara ve İzmir'i nüfusları ile anlayabilirim. Hadi diyelim Antalya da turizmi ile listeye giriyor; aynı Kore'deki Seogwipo Adası ve Porekiz'de Algarve Bölgesi'nde yer alan Faro-Loule gibi. Ancak bu 4 ilden sonra aklımın, mantığımın gösterdiği ilk adres tartışmasız Trabzon şehri. Birinci Lig'de şu anda olmayan veya düne kadar olmayan, her sene inip çıkan takımları ev sahibi yapıp, Türkiye Futbol Ligi şampiyonluğunu rakiplerine göre o kadar imkansızlık içinde İstanbul'un dışına taşımış olan tek takıma adını vermiş olan bir şehri; Trabzon'u bu organizasyonun dışında bırakmanız utanç vericiydi Sayın Bıçakcı.
Maç yapılan şehirlere çok ciddi anlamda tesisler yapılmakta. Fransa 1998'te 1.5 milyar $, 2002 için Kore 1.7, Japonya 4.3 milyar $, Portekiz ise 2004 için 1.1 milyar $ harcamış. Bu maliyetlerin çok büyük bir kısmı da statlara harcanmış. Trabzon Avni Aker Stadı yapılacak bu yatırımlarla tıpkı Şükrü Saraçoğlu Stadı gibi gerçek bir futbol arenası haline gelirdi. Futbolu bu kadar seven bir halka verilebilecek en güzel hediye de buydu. Ancak siz neredeyse normal lig maçlarında bile stadını dolduramayan Kayseri ve Konya'ya o muhteşem statları yaptırıp boş bıraktıracaktınız. Üstelik bütün uluslararası futbol otoritelerinin büyük bir hata olarak gördüğü dağın başına yapılan yüzmilyonlarca dolarlık statların normal lig maçlarında bile kullanılmadığı Portekiz 2004 skandalından sonra. Siz UEFA asbaşkanlığı yaptınız sayın Bıçakcı; Kore ve Portekiz'de saçmasapan şehirlere yapılan saçmasapan derecede pahalı statları bilmemeniz mümkün değil.
Bu kadar mı zordu turistik, konaklama ve ulaşım imkanı müsait olan, ülkenin tamamına hitap edebileceğiniz 7-8 tane futbol kenti seçmeniz. Bu seçimi yaparken neyi kriter aldığınızı bizimle de paylaşsanız da biz de anlasak neyin Trabzon'u bu seçimin dışında tuttuğunu. Yanıtınız Haluk Ulusoy mudur, Gürcistan maçı mıdır bunu bilemem, ama üzülerek UEFA'nın bize bu organizasyonu vermemesine çok sevindiğimi söylemek zorundayım. Yoksa dünyanın neresinde olursa olsun gittiğim bir uluslararası futbol organizasyonunu kendi ülkemde içim kan ağlayarak seyredecektim. Umarım bundan sonraki başvuruda aynı ‘rezillik' tekrarlanmaz; yoksa Trabzon'un bir futbol şampiyonasına evsahipliği yapması için tek şans Ukrayna - gerçi Ukrayna şimdi de aday ancak kanımca İtalya organizasyonu alacak - veya Rusya buyruğu altına geçip 2020 veya 2032 gibi şampiyonaya evsahipliği yapmak olur. Eminim onlar bile o kadar uzaktan bakarken şehirdeki potansiyeli görüyorlardır.
..   
]]>

Sayfa Yükleniyor...