Türkiye'den yetişen oyuncular içinde, Enes'in Arda Turan'ın ardından en yüksek 2. bonservis bedeline sahip oyuncu olduğunu hatırtalan Mehmet Demirkol, "Acayip bir para. Biz buradan aynı oyuncuyu bu paraya satamıyoruz. Çok daha flaş bir takıma Manchester City'ye 3 milyon'a gidiyor. Bu vitrini parlatmamız lazım. Bu vitrini parlatmanın yolu da her sene bir kaç oyuncuyu satmaktan geçiyor" dedi.
Enes'in uygun bir lige gittiğini kaydeden Demirkol, "Bütün Türk oyuncular için İspanya uygun bir lig. Orada kendini daha fazla gösterebilir. Kendini çok geliştirdi. Daha da ötesi var." ifadelerini kullandı.
Demirkol, Enes'in City'de oynamadan satılmasını ve İngiliz ekibinin operasyonunu ise "Bu transfer için neredeyse insan ticareti..." diye nitelendirdi.
Fuat Akdağ'ın, "Bu bir şirketleşme örneği. Hem kendi kadronu zengin tutuyorsun hem de futbolcu ticareti yapıyorsun. Alıp parlatıp satıyorsun. Satışı ve pazarlamayı çok iyi yapıyorsun. Onun için şirket olmak gerekiyor." sözleri üzerine de Demirkol şu ifadeleri kullandı:
"Oyuncu yetiştirip satmakta sakınca yok. Ama bu tip kulüpler, sonunda böyle olacağını bilerek gereğinden fazla oyuncu alıp, bunları kiralayıp, ondan sonra satıp piyasa manüpilasyonu yapıyor. Bu oyuncuların hepsini oynatması mümkün değil. Sonra bunları kiraya veriyor. Çoğunu satıyor. Senin işin futbol oynamak, futbolcu satmak değil. Futbolcu satmak yan iş.
Bir sürü para kazandıran ticari iş söylerim. Yasalara da uygundur ama yanlıştır. Futbolcu alıp satmakta sakınca yok. Sonunda yararlanmayacağını bilerek gereğinden fazla oyuncu alıp satmak, manüpülasyon. Bu kulüpler gereğinden fazla oyuncu alıyorlar. Bunlardan yararlanmayacakları açık. Enes dışında söylüyorum, menajeri de alınacak, alınsın istemem ama menajer manüpülasyonları oluyor. Sonra bir bakıyorsun menajerin biri bir transferden 25 milyon Euro kazanmış. Ne gerek var?."