MİLLİYET: KIRMIZI ALARM
Ay-yıldızlı ekibimiz gelecek adına tek bir olumlu iz bırakmadı. Pozisyon bulmakta zorlandı, zaman zaman ciddi tehlikeler yaşadı. Emre'nin gördüğü kırmızı kart dostluk gecesine yakışmadı, Trabzon'daki doksan dakika golsüz tamamlandı
OKAY KARACAN / ZAMAN
...Türk Milli Takımı sıradanlığı aşamıyor. Gecenin bilançosu iki pozisyon bir şut. O kadar! Korkarım ülkede en hızlı seyirci kaybeden takım olmaya doğru ilerliyor. Dün geceki maç İstanbul'da olsaydı herhalde 2000 kişiyi zor toplardı. Her hazırlık maçında müşterisine gösteri yapmak yerine eziyet çektiren bir takıma dönüştük.
TAYFUN BAYINDIR / VATAN
Avusturya maçı öncesi hâlâ umutlu olduğumu söylemeliyim. Ama görünen en büyük sorunun hâlâ çözülemediğini de belirtmeliyim. O sorun da gerçek bir golcümüzün olmayışıdır. Milli Takım bir Hakan Şükür'ü, bir Semih Şentürk'ü çok arıyor. Ne Umut ne Kazım ne de Burak o boşluğu dolduramaz.
GÖKMEN ÖZDEMİR / VATAN
Emre'yi gerip gerip sahaya sürmek, ondan kavga çıkartıp takımını ateşlemesini beklemek artık bir taktik olmamalı.. Emre'ye yazık oluyor.. Onun gibi yetenekli, onun gibi tecrübeli bir oyuncunun etinden sütünden faydalanmak yerine onun sinirlerini koz olarak kullanmak ‘yakışıklı' durmuyor sahada..
GÜRCAN BİLGİÇ / SABAH
Tempolu oynama isteği ve saha içi yardımlaşmadaki kararlılık bu maçın önemli artılarıdır.
İLKER YASİN / HÜRRİYET
Bekleyeceğiz, belki bir turnuva daha bekleyeceğiz. Felsefenin oturmasını, futbolcunun, yöneticinin, medyanın, seyircinin “Nasıl bu sorunu çözeriz, nasıl takım oluruz” sorusunun cevaplanmasını bekleyeceğiz. 6 yabancılı ligimizde alt yapıya bakan, gençlere umut bağlayan yok. Hollanda'nın 20 yaş altında 10 kategoride genç takımları varmış. İnceleyen yok. Hiddink, sıradan yabancılara saçılan paraları görünce, altyapılardan kulüp takımlarına giden; yolun tıkandığını öğrenince döndü Avrupa'ya...
TURGAY ŞEREN / AKŞAM
İşin doğrusu şu; Hiddink'in idaresinde ki Milli Takımımız Almanya'ya, Azerbaycan'a ve Hollanda'ya yenildi. Yenilmekle beraber futbolundan hiç birimiz bahsedemedik. Futbolcularımız iyi oynadı ama hatalarımız bizi yendirdi diye konuşamadık. Dün akşam da öyle oldu.
SABAH: CİDDİ BİR MAÇTI, YARARLI OLDU
(FATİH DOĞAN)
A Milli Takım Teknik Direktörü Guus Hiddink, Güney Kore maçı sonrası "Patlayıcı ve atletik gücü olan bir takıma karşı iyi bir test maçı oynadık" dedi ve şu değerlendirmeyi yaptı: "Çoğu kimse Güney Kore takımını küçümsedi. Hazırlık karşılaşması olsa da her iki takım için yararlı olduğunu düşünüyorum ama iyi kelimesini özellikle kullanmak istemiyorum. Çok ciddi bir maçtı."
VATAN: 'EMRE'Yİ O KADAR DA UYARMIŞTIM'
(Hiddink: ) “Oyunun en negatif yönü Emre'nin kırmızısıydı. Sabah bir toplantı yaptım ve bireysel olarak nelere dikkat etmemiz gerektiğini söylemiştim. Uyarılarda bulunduğum oyuncular da oldu. Ama kart o kadar hızlı oldu ki, değişiklik yapamadım. Buradan dersler çıkarmalıyız. Önümüzde iki yol var.. Biri oyuncu yetiştirmek biri de EURO 2012'ye katılmak. O yüzden Avusturya maçında fazla değişiklik yapmayacağım. İstisna Arda olur, onu bekliyoruz. Gençlerimizin geleceği var. Şu günlerden eski günlere dönmek (kadro anlamında) aptalca olur.”
MİLLİYET: HİDDİNK KÖPÜRDÜ
A Milli Takım Teknik Direktörü, Emre'ye kırmızı kart yüzünden sert tepki gösterdi, “Buna sessiz kalamam çünkü hiç hoşlanmadım. Kart yüzünden oyun planımız alt üst oldu” dedi.
MİLLİYET: HİÇ YAKIŞMADI
A Milli Takımımız, kaptan Emre Belözoğlu'nun gördüğü son derece gereksiz kırmızı kart yüzünden dost ülke Güney Kore karşısında maçın son yarım saatini 10 kişiyle oynamak zorunda kaldı. Mücadelenin 58. dakikasında Koo Ja Cheol ile kapışan Emre sarı kart gördü. Tecrübeli futbolcu sadece 2 dakika sonra aynı futbolcuya sert bir müdahalede bulununca ikinci sarıdan kırmızı kartla oyun dışı kaldı. Sahayı terk ederken tribünlerden tepki alan Emre yaptığı sert faul yüzünden direkt kırmızı kart görseydi A Milli Takımımız'ın, 29 Mart'ta Avusturya ile oynayacağı 2012 Avrupa Şampiyonası Eleme Grubu maçında cezalı duruma düşecekti.
MİLLİYET: HODRİ MEYDAN!
(NEVZAT DİNDAR)
Galatasaray Kulübü, Türk Telekom Arena Stadı'nın açılışından sonra yönetim içinde çatlağa yol açan krizle çalkalanırken, Başkan Adnan Polat dün düzenlediği basın toplantısında yumruğunu masaya vurdu.
Genel Kurul isteyen İkinci Başkan Mehmet Helvacı ile yöneticiler Doğan Yalçınkaya ve Vedat Eşkinat'ı istifaya davet etti.
Bazı AK partililerin kendilerini üzen açıklamalar yaptığını belirtti, “Galatasaray itilip kakılacak bir kulüp değildir” dedi.
İsim vermeden İnan Kıraç'ı eleştirdi, “Bizim ağabey dediğimiz kişiler kendilerini derin Galatasaray olarak ilan ediyor” tepkisini verdi.
TOKİ Başkanı Bayraktar'ın kendisini arayarak özür dilediğini söyledi, emniyete kimsenin ismini vermediklerinin altını çizdi.
MİLLİYET: AİLE SAADETİ
(YUSUF KOBAL)
Kaptan Alex, iki yıllık sözleşmeyi imzaladı, ardından Teknik Direktör Kocaman'a sarıldı. Brezilyalı yıldız, "Hocamızla sıkıntılar yaşadığım, birbirimizi sevmediğimiz yönündeki yazılar gerçeği yansıtmıyor. Kendisi ilk günden beri iyi niyetle çalıştı" dedi.
... Kocaman, "Bu toplantı için benim açımdan ve Fenerbahçeliler için önemli olduğunu düşündüğüm şey, Alex Fenerbahçe'de kalmak istedi. Bence en önemli tarafı buydu. Alex'in burada kalması hepimiz adına onur verici" dedi.
AKŞAM: 9 YILDA 51 MİLYON TL
F.Bahçe ile Alex arasındaki hikaye Kaptan'ın söylediği gibi 2004 yılında başladı. Sarı-Lacivertliler'le 1.5 milyon euroya anlaşan Brezilyalı, o sezon 28 gol, 21 asistle oynadı. Alex, sonraki iki sezon da bu üstün formunu sürdürünce 3.3 milyon euro ile ücretini ikiye katladı. İki sezon öncesinde ise Sambacı'nın maaşı 3.5'a yuvarlandı. Diğer bir deyişle Kaptan'ın ücreti bu süreçte yüzde 133 artış göstermiş oldu. Alex, önümüzdeki iki sezon için F.Bahçe ile 2 milyon 750 bin euroya anlaştı. Yani Kaptan'a, 9 yıl sonunda ödenecek toplam tutar; 23 milyon 600 bin euro.
HÜRRİYET: AYKUT KOCAMAN'DAN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR
(ERCAN SAATÇİ)
“Benim bakış açıma göre Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray lehine yapılan hakem hatalarıyla bir standart tutarsak, bu yıl bizim lehimize yapılan hatalar çok az. İstanbul BŞB maçında Alex'in, rakibine hareketi normal şartlarda kırmızı kartla cezalandırılabilirdi. Bunu çok net bir şekilde söyleyebilirim. Lehimize ofsayt bir gol, haksız bir penaltı ya da maçın gidişatına göre hakem faktörüyle kazandığımız bir maç görmüyorum. Yangın yerine çevrilen ligde bu anlamda Fenerbahçe çok geridedir.”
“Alex'e takıntılı olduğumu düşündü pek çok insan. Oysa teknik direktörlük, takıntı yeri değildir. Takıntılarla yaşayan insanların mesleki yaşamları kısa sürer. Alex'in hakkını teslim etmek gerek. Alex'in bize gereken performansını vermesi bizim için sevindirici olan taraf. Benim için en önemli olay bu.”
Kocaman'ın gözüyle takımın en'leri:
Emre Belözoğlu: En şık giyinen
Diego Lugano: En az konuşan
Alex De Souza: En çok okuyan
Gökhan Gönül: En çok gülen
Mehmet Topuz: En hayvansever
AKŞAM: İNSAN GÖZÜ GÖREMEZ
MHK Başkanı Oğuz Sarvan'dan tarihi savunma... Sarvan, Almeida'nın 30 santim çizgiyi geçen ama verilmeyen golü ve hakemlerin son durumu ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Beşiktaş-Karabük maçındaki pozisyonun insan gözüyle görülmesi mümkün değil.”
STAR: ADALI, SCHUSTER'İ SORGUYA ÇEKTİ
Futbol Komitesi Başkanı Serdar Adalı, Schuster ile zirve yaptı. Adalı, “Kimi istediysen aldık. Niye hala kötü oynuyoruz? Maç kazanamıyoruz?” diye hesap sordu. Alman hoca da “Yüzde 100 haklısınız. Merak etmeyin yakında toparlanıp, istediğiniz gibi olacağız” yanıtını verdi. Bu arada Adalı'nın Schuster ile birlikte yarın da futbolcularla buluşup, uyarılarda bulunacağı öğrenildi.
MİLLİYET: HANGİ YÜZYILDA!
Hilbert, İstanbul'un sosyoekonomik yapısını anlattı...
“İstanbul harika bir şehir. İnanılmaz kalabalık. Boğaz'ın hemen yanında yemek yemek güzel bir şey. Ama mesela bazen yolda giderken gördüklerim nedeniyle gerçekten 21. yüzyılda mıyız diye soruyorum. İki tane yol geçtikten sonra her şey değişiyor”
“Buradaki bürokrasiye katlanabilmeniz için sağlam sinirleriniz olmalı. Ama çok şükür bu gibi işlerin büyük çoğunluğunu ya kulübüm ya da tercümanım hallediyor”
Hilbert, “Burada kulübün sizinle ilgilenmesi harika. Almanya'da hiçbir kulüp oyuncularıyla 24 saat ilgilenmiyor. Mesela tercümana mı ihtiyacım var, kulüp hallediyor. Ya da gece 2'de tesislere aç bir şekilde mi geldim. Hemen tesislerin aşçısı size birşeyler hazırlıyor” dedi.
AKŞAM: GUTI TESİSTE HEP 2 BİRA İÇER
Beşiktaş'ın 'Doğrucu Davut'u Tomas Sivok, hazırlık maçı için gittiği ülkesi Çek Cumhuriyeti'nden bombalamaya devam ediyor. Çek oyuncu, dün yine takımının oyun sisteminden Teknik Direktör Bernd Schuster ve Guti'ye kadar birçok konuda ilginç tespitlerde bulundu. Teknik Direktör Schuster'in tesislerdeki öğle yemeklerinde iki küçük bira içmelerine izin verdiğini belirten Sivok, 'Çek insanlarına çok benziyor. Oldukça sakin ve bira içmeyi seven birisi' olarak tanımladığı Guti'nin de her gün bu fırsatı değerlendiğini vurguladı. Schuster'in bu tip konularda sert sir tavrı olmadığını belirten başarılı savunmacı, 'Guti 2.7 promille kaza yaptığında bile herhangi bir şey söylemedi. Sonuç olarak o da Guti'nin bir aziz değil, oyuncu olduğunu biliyor' diye konuştu.
STAR: STAT BİLMECESİ
İnönü Stadı için alınan yıkım ve yeniden yapma kararının ardından Siyah-Beyazlı takımın gelecek sezon iç saha maçlarını oynayacağı yer konusunda kulüp ile Futbol Federasyonu görüş ayrılığına düştü. Beşiktaş'ın gelecek yıl için düşündüğü statlar İzmir Atatürk ve Adana 5 Ocak Stadı... Ancak Federasyon, sezon boyunca oynanacak tüm maçların kulübün kendi bulunduğu şehir dışında oynanmasına sıcak bakmıyor. Bunun özellikle kış aylarında haksız rekabet doğurabileceğini de vurgulayan Federasyon, Beşiktaş Kulübü'ne Kasımpaşa Recep Tayyip Erdoğan Stadı ile İkitelli'deki Atatürk Olimpiyat Stadı'nı teklif etti.
SABAH: NİANG DOKUZ CANLI ÇIKTI
(EMİR SOMER)
Fenerbahçe'nin Senegalli golcüsü Niang, bu sezon sarı-lacivertli takımda en fazla faul yapılan isim oldu. Süper Lig'de toplam 17 maçta forma ş a n s ı bulan 31 yaşındaki oyuncuya 53 defa rakiplerince faul yapıldı. Bu rakam, bu sezon Fenerbahçe'de faule maruz kalan dokuz futbolcunun toplamına eşit... Volkan Demirel, Selçuk Şahin, Özer Hurmacı, Okan Alkan, Yobo, Gökhan Ünal, Gökay İravul, Semih Şentürk ve Andre Santos, 2010-2011 sezonunda ligde toplam 93 maçta (5 bin 697 dakika) 53 defa faulle durduruldu. Yani bin 369 dakika mücadele eden Niang ile aynı.
FANATİK: TÜRK VE RUMEN FUTBOLU AYNI SEVİYEDE
Bogdan Stancu, ülke basınına yaptığı değerlendirmede Türk futboluna çabuk adapte olduğunu çünkü Türkiye ile Romanya'nın seviyesinin hemen hemen aynı olduğunu söyledi. Stancu, “Yeni takımıma çabuk alıştım. Bükreş ve İstanbul'un yaşam tarzı hemen hemen aynı. Futbol açısından bakarsak, iki ülke futbolu da aynı seviyede. Özellikle mücadeleye dayalı bir futbol oynanıyor. Bu tarzı seviyorum” şeklinde konuşurken Cim Bom ve Steaua'nun taktik anlayışını da kıyasladı. Rumen yıldız, “Bükreş daha pasa dayalı bir futbol oynardı. Galatasaray ise direkt kaleyi düşünüyor” dedi. Arkadaşlarıyla hemen kaynaştığını belirten Stancu, özellikle Ayhan ve Servet'e 2008-2009 sezonundaki Steaua-Galatasaray eşleşmesini anımsatarak “Sizi nasıl elemiştik ama” şeklinde takıldığını kaydetti.
SABAH: O NE ÖZGÜVEN O
Sezon başında Werder Bremen'den Real Madrid'e transfer olan Mesut Özil'in özgüveninin ne kadar fazla olduğu sözleşmesindeki bir maddeyle ortaya çıktı. Real Madrid'e 15 milyon Euro bonservis bedeliyle 17 Ağustos'ta transfer olan 22 yaşındaki futbolcunun İspanyol ekibiyle olan sözleşmesinde, "Dünyada yılın futbolcusu ödülünü alması durumunda ekstra prim ödenecektir" maddesinin yer aldığı bildirildi. Mesut'un son iki yıldır Barcelona'lı Lionel Messi'nin kazandığı dünyada yılın futbolcusu (Ballon d'Or) ödülünü alması durumunda Real Madrid'in ödeyeceği primin 3 milyon Euro civarında olduğu kaydedildi. Mesut bu sezon Real Madrid formasıyla 22 maçta 5 gol atıp 8 asist yaparak beklentilerin oldukça üstünde bir performans sergiledi.
SABAH: FİFA'YA 197 KULÜPTEN REST
Avrupa Futbol Kulüpleri Birliği (ECA), futbolcuların Avrupa Futbol Şampiyonası ve 2012 Olimpiyatları'nın ikisinde birden yer almasına izin vermeyeceklerini açıkladı. 197 kulüpten oluşan birlik, futbolcuların bir yıl içerisinde sadece bir uluslararası turnuvaya katılma sınırlaması getirilmesi gerektiğini savundu. 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda forma giyen bir futbolcunun, 23 yaş üstünde üç oyuncunun kadroya alınabildiği Londra Olimpiyatları'nda da görev almasına karşı olduklarını belirten ECA, "FIFA kafasına göre takvim belirliyor. Ancak bu kez izin vermemeye kararlıyız. Oyuncu ya Euro 2012'de ya da Olimpiyatlar'da görev yapar. İkisinde birden yer almasına izin vermeyiz" açıklamasında bulundu.