MİLLİYET: KALP NAKLİ!
İnönü Stadı'ndaki dev randevunun özellikle ikinci yarısı nefesleri kesti. Serkan Balcı'nın kırmızı kart görmesinden sonra oyunun üstünlüğünü ele alan Kartal, Bobo ile öne geçti, Ceyhun hemen yanıt verdi. Sivok'un atılmasıyla maç dengelendi. Burak Yılmaz'ın golü bordo-mavili ekibe şampiyonluk yarışında önemli bir zafer (2-1) getirdi
AHMET ÇAKAR / SABAH
Eğer bir maçta sonucu etkileyen 3 hata yaparsanız yönetiminize skandal tanımlaması yapılır. Gerek Serkan'a gerekse Sivok'a gösterdiği kartlar doğru. Ama Beşiktaş'ın ofsayt diye iptal edilen golünde karar yanlış. Ayrıca Giray'ın Bobo'ya yaptığı bir hareket var ki çok net penaltı. Ve oyunun sonlarına doğru Rüştü'nün Burak Yılmaz'a yaptığı açık penaltı ve beraberinde gelmesi gereken kırmızı kartı görmeyerek yönetimine tüy dikti.
HAŞMET BABAOĞLU / SABAH
Durup sorun kendinize: Dün akşamki sonucu yaratan becerikli ayaklar ve onlarla uyumlu taktik olabilir mi? Ne gezer, değil mi! Lig arasında ne olduysa oldu; Trabzonspor kendine güvenini kaybetti. Kafalar hep karışık ve bir türlü düzelemiyor. Her şey Burak'ın azmi ve inadına kalıyor. Beşiktaş'a gelince... Futbolcular ne oynadıklarını bilmiyor! Schuster ne oynattığını bilmiyor! Eh, üzerine hakem de Beşiktaş'ın buz gibi golünü, Trabzonspor'un buz gibi penaltısını vermezse, gerisini düşünün artık!
METİN TEKİN / SABAH
Dün akşamki maçta bireysel performanslara baktığımızda, bana göre oyunu organize etmesi gereken Guti'nin kötü gününde oluşu; Simao'nun oyundan kopuk, bölüm bölüm ortaya çıkışı ve Bobo'nun golü atmasına rağmen oyunun bütünündeki verimsizliği vardı Beşiktaş tarafında. Trabzonspor'da ise bana göre ön plana çıkan iki isim vardı. Biri, takımı 10 kişi kaldıktan sonra gerçekten büyük özveriyle oynayan Umut Bulut; diğeri ise yaptığı etkili koşularla Beşiktaş defansını devamlı zorlayan ve sonunda golü bulan Burak Yılmaz... Özellikle Burak Yılmaz bu galibiyette başrolü oynadı.
ERCAN TANER / HABERTÜRK
Öyle dakikalar yaşadık ki 75'ten sonra orta sahalar hiç yoktular. Buna rağmen bu maçın en iyisi trabzonlu Selçuk'tu. Arkadaşları ona biraz ayak uydursa daha iyi bir Trabzon olurdu.
MEHMET TEZKAN / VATAN
...Schuster 2. yarıya çıkarken takımın orta saha organizasyonuna dinamit koydu.. Fernandes'i çıkarıp Nobre'yi sokarak bir anda sonuca gitmek istedi.. Buna karşın Necip'i ortada tek başına bıraktı.. Bu, Schuster'in teknik adamlık bilgisinden şüphe etmeme sebep olacak bir karardı.. Fernandes çıkıp Ernst girse, Beşiktaş yine aynı futbolu oynar ama arkada açık vermezdi.. Nobre orta saha havuzunda dolaşıp durdu sadece.. Ne hücuma dönük pas akışına katkı yaptı, ne de defansa.. Saçma bir seçimdi yani.. Bu yüzden Trabzon kendi sahasına gömülmesine rağmen her çıkışta Beşiktaş defansını allak bullak etti..
GÜNTEKİN ONAY / VATAN
Bu maç bize şunu gösterdi: Tolga Özkalfa bu seviyede kesinlikle maç yönetmemeli. Böyle bir maça MHK neden ve nasıl Özkalfa'yı verir anlamak zor. İlk 30 dakikadaki inanılmaz sertliklere, kartlık faullere devam kararı vermesi kontrolü kaybetmesini sağladı. Giray'ın İsmail'e tabanla uçan tekmesi direkt kırmızı kart olmalıydı. Ardından da baktı maç iyice sertleşiyor, kartları arka arkaya göstermeye başladı. Kartlar doğruydu, ancak ilk 30 dakikada göstermedikleri maçı çığırından çıkardı. Simao'nun verilmeyen golü ile Burak'ın pozisyonunda bariz gol şansı ile verilmeyen penaltı ve kırmızı kart sonuca tesir eden can alıcı hatalardı.
AKŞAM: KENDİ ELİMİZLE VERDİK
Beşiktaş Teknik Direktörü Schuster maçtan sonra sert konuştu. 'Maçı kazanmayı hak etmiştik ama elimizde olan maçı kendi elimizle rakibe verdik' diyen Alman hoca, 'Tecrübeli oyuncular yapmamaları gereken hareketler yaptı ve iki maçın da kaybına neden oldu' diyerek Fenerbahçe ve Trabzonspor maçına yönelik oyuncularına suçlamalarda bulundu. Hem Fener hem Trabzon maçında oyuncularının kırmızı kart görmesinin bir disiplinsizlik olup olmadığı sorusuna Schuster, 'Bu soruyu onlara sormak daha doğru olur. Biz ne söylersek söyleyelim sahada kendileri oynuyor ve o önemli dakikalarda onların yanında olamıyoruz. Onların tecrübeleriyle ne yapmaları gerektiğini bilmeleri gerekiyordu' dedi.
FOTOMAÇ: 10 KİŞİNİN SIRRI
Şenol Güneş, tribüne gönderildiği için maç değerlendirmesini yardımcısı Ünal Karaman yaptı. Tecrübeli hoca, yağışlı bir havada 30 dakika eksik mücadele etmenin kolay olmadığını belirterek, "Zor bir durum. Ancak biz idmanlarda takımımızı bir kişi eksik oynatıyoruz. Bu nedenle antrenmanlıyız. Takım cansiperane mücadele etti. Futbolcular alınlarından öpülesi bir mücadele ortaya koydu" dedi.
AKŞAM: GÜNEŞ CİNNETİ
Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal'ın yumruklandığı olaylar sırasında F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın sehpanın üzerine çıkıp 'Bunların hesabını vereceksiniz' diye bağırmasının üzerinden iki hafta geçmeden İnönü Stadı'nda dün akşam bir kez daha meydan muharebesi yaşandı. Beyefendiliğiyle tanınan Şenol Güneş'in önce sahadan atılması, kafasına atılan bayan ayakkabısının ardından küfrü, Sadri Şener'in susturmaya çalışması, 'Otur yerine sesleri', yumruklar ve tokatlar, Beşiktaş-Trabzonspor maçını sportif bir mücadeleden çıkartıp, bir aksiyon filmine dönüştürdü. Şenol Güneş, penaltı itirazları üzerine Tolga Özkalfa tarafından 74. dakikada oyundan atıldı. Güneş, sahayı terk edip şeref tribününün altındaki Beşiktaşlı eski futbolcuların bulunduğu bölüme oturdu. Bu sırada Beşiktaşlı taraftarlar, aralarına gelen Güneş'i alkışlayıp büyük bir centilmenlik örneği gösterdi. Burak'ın attığı galibiyet golünden sonra Bordo-Mavililer ayağa kalkıp sevindi. Güneş'in yardımcıları sevinç gösterilerini biraz abarttı. Şenol Hoca, 'İnin lan aşağı' şeklinde gelen ağır tepkiler üzerine yardımcılarını yerlerine oturtup, Beşiktaşlı taraftarlara 'Sakin olun' işareti yaptı. Ancak bu sırada Güneş'in üzerine başta bir bayan ayakkabısı olmak üzere yabancı madde yağdı. Güneş sinirlendi. Yardımcılarını yanına alıp, VIP tribününden çıkmak istedi. BU sırada Şenol Güneş'in ağzından küfürlerin çıktığı öne sürüldü. Başkan Sadri Şener, eliyle Güneş'in ağzını kapatıp küfür etmesine engel olmaya çalıştıysa da başarılı olamadı. Küfürlere tepki gösteren Beşiktaşlı yönetici Hakan Aksoy, Şenol Güneş'e müdahale etmek istedi. Bu sırada Güneş ve yardımcılarına saldırıldı. Güneş'in göğsüne bir yumruk isabet etti. Ama yumruklara esas maruz kalan Güneş'in yardımcıları oldu. Mete Düren, olayları anlatırken kimin küfrettiğini söylemedi ama 'Aşırı sevinç gösterisi oldu. Küfrü ben söylemeyeyim. Başkan Sadri Şener'in gelip özür dileyeceği kadar ağırdı' diye bilgi verdi. Olayın diğer tanıkları ise 'Güneş 'Terbiyesiz' dedi. Küfretmedi' diye açıklamada bulundu. Gözlemcilerin de raporlarına 'Güneş 'Terbiyesiz' dedi' diye yazdığı öne sürüldü.
HÜRRİYET: TÜRKİYE'NİN 4'TE 3'Ü BİZİ İSTİYOR
Bu sözler, bordo mavili kulübün başkanı Sadri Şener'e ait. 2-1 kazandıkları Beşiktaş maçından sonra soruları yanıtlayan Şener, “Şeref tribününde bir-iki kişinin münakaşası sonrası gerginlik oldu. Bazı kişiler üstüne vazife alıp, diğer kişileri susturmaya çalışıyor. Ben de Beşiktaşlı olsaydım, ben de reaksiyon gösterebilirdim. Şenol Hoca'ya sataşma oldu. Herkes birbirine bir şeyler söyledi. Bizden taraf bir durum varsa tekrar özür diliyorum” diye konuştu. Maçı kazandıkları için mutlu olduklarını ifade eden Sadri Şener, “Türkiye'nin 4'de 3'ü Trabzonspor'un şampiyonluğunu istiyor. Çoğunluğun isteği olsun” derken, maçın hakemi Tolga Özkalfa ile ilgili soruya ise “Tanıdığım, çok iyi bir diş hekimi” demekle yetindi.
MİLLİYET: ‘ÖZKALFA İYİ BİR DİŞÇİDİR'
Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, diş doktoru olan hakem Özkalfa'ya yüklendi, “Burak'ın pozisyonu net bir penaltıydı. Hakem maça hakim değildi” dedi. Sadri Şener, eski günlerinden uzak olan Yattara'yı ise eleştirdi. Gineli yıldızın çok ciddi paralar kazandığına dikkat çeken Şener, “Kafasına şunu yerleştirmiş, ‘Ben kesinlikle sakatlanmayacağım.' Kaybettiği topu kovalamıyor, ikili mücadelelere hiç girmiyor. Dişine göre bir sol bek bulunca ve onu yere yatırıyor, seyirci ayağa kalkıyor. Ben bıktım bu yetenekten. Sonucunda gol atamadıktan sonra git bahçede oyna, ne yapalım” diye konuştu.
STAR: RÜŞTÜ AĞABEY “PENALTI” DEDİ
Sivok ile girdiği hava mücadelesinden burnu kırılan Burak, tartışılan pozisyon için tecrübeli file bekçisinin böyle dediğini ve bunu da hakeme ilettiğini söyledi . “Pozisyonu Rüştü ağabeye sordum. ‘Dokundum' dedi. Bunu hakeme söyledim, ‘Hocam insaf' dedim ama dinletemedim” dedi.
VATAN: RÜŞTÜ: HAKEME SÖYLEYEMEDİM
Kaleciyi geçtikten sonra yerde kalan ve hakemi aldatmaya yönelik hareketten sarı kartla cezalandırılan Burak pozisyonun penaltı olduğunu ispatlamak için Rüştü'den de yardım istedi. Rüştü'ye “Abi söylesene, lütfen söyle. Müdahalen olduğunu söylesene” diye adeta yalvardı ancak tecrübeli futbolcu yapmadı, daha doğrusu yapamadı. Rüştü bunun nedenini ise soyunma odasında takım arkadaşlarına “Geçen sene hiç âlâkam yokken F.Bahçe'nin rakiplerini motive ettiğim idida edildi. Şimdi F.Bahçe ile Trabzon şampiyonluk mücadelesi verirken, bu pozisyonu hakeme söylesem daha ağır ithamlarla karşı karşıya gelebilirdim” sözleriyle izah ettiği öğrenildi.
STAR: GUTİ KIZDI, STADI TERKETTİ
Kartal'ın İspanyol yıldızı, 3-4 dakika kaldığı soyunma odasını duş bile almadan sinirli bir şekilde terkedip, takım otobüsüne gitti. Beşiktaş'ta Guti'nin futbolu Schuster dışında kimseyi memnun etmezken, İspanyol isyan etti. Yenilgi nedeniyle büyük üzüntü yaşayan yıldız oyuncu, soyunma odasında 3-4 dakika oturduktan sonra duş almadan üzerine aldığı eşofmanla dışarı çıktı. İspanyol yıldız takım otobüsündeki yerine otururken yine kimseyle konuşmadı. Bu arada bu sezon karşılaşmalar öncesi genelde takımı kampa almayan Schuster'in Trabzonspor maçı öncesi Guti'nin isteğiyle futbolcuları kampa aldığı ortaya çıktı. İspanyol yıldızın, “Birlikte olmak takıma olumlu etki yapar” sözü Alman hocayı ikna etti.
HABERTÜRK-HAPİSTEN KÜRSÜYE
İki yıl önce dayısıyla yaptığı telefon görüşmesi teknik takibe takılınca ‘çete üyesi' olmak suçuyla tam 61 gün hapse atılan milli atlet Kemal Koyuncu tüm zorlukları aştı, Paris'teki Avrupa Salon Atletizm Şampiyonası'nda 1500 metrede gümüş madalyaya ulaştı. İki aylık hapis hayatında atletizmi bırakmayı bile düşünen ancak Habertürk'ün durumunu gündeme taşıması sonrası zamanının Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in çabalarıyla tutuksuz yargılanmak üzere salıverilen Koyuncu, bunun sevincini yaşayamadan öğretmen olarak ‘doğuya' sürülmüştü. Van'a tayin edilerek antrenöründen ayrılan Koyuncu, artık o kötü günleri hatırlamak bile istemiyor: “Eğer benim yerimde başka biri olsaydı, çoktan sporu bırakırdı” diyen milli atlet, açtığı yeni sayfanın ilk satırlarını madalya ile yazdı.
FOTOMAÇ: Q7'Yİ SERUM YEDİ
Quaresma, Trabzonspor maçının kadrosundan son anda çıkarıldı. Hafta başından bu yana bağırsak enfeksiyonu geçirdiği için serum tedavisi gören Portekizli yıldız, son antrenmanda sağ arka adalesindeki sertleşme nedeniyle 18 kişilik kadrodan çıkarıldı. Böylece, maça yetişmek için hafta boyunca 7 şişeserum yiyen Q7'ye serumlar fayda etmedi.
FANATİK: KARTAL'DA Q7 ŞOKU
Quaresma, dünkü maçın kadrosundan çıkarıldı. Portekizli yıldızın takımın sabah saatlerinde yaptığı antrenman sırasında sakatlandığı öğrenildi. Zaten midesinden rahatsız olan Quaresma'nın arka adalesinde sertleşme olduğu ve bunun üzerine de teknik direktör Schuster'in futbolcusunu riske etmeyerek oynatmama karara aldığı bildirildi.
HÜRRİYET: GÜZELLEŞİRKEN MİKROP KAPMIŞ
(İSMAİL ER)
Kulüp doktoru Devrim Urgun, “Quaresma önceki akşam yapılan idmanda kas çekmesi yaşadı. Dün yapılan kontrollerinde her hangi bir kanama veya yırtık yoktu. Ancak ağrıları olduğunu dile getirdi. Zaten iki gündür bağırsak enfeksiyonu yaşadığı için serum alıyordu. Oyuncunun ağrıları ve vucüt yorgunluğunu göze alan hocamız Schuster, dinlendirilmesine karar verdi” dedi. Kulüp doktoru böyle söyledi. Ancak yönetimin yaptığı araştırmanın sonuçları farklı çıktı. Son idmanda herhangi bir darbe almayan ve sorun yaşamayan Quaresma'nın gittiği güzellik salonunda kaşlarını aldırırken mikrop kaptığı ve bu yüzden halsiz düştüğü bilgilerine ulaşıldı. Bu olayın teknik direktör Schuster'den saklandığı öğrenildi. Ortada yanıt bekleyen bir soru var. Q7, kaşlarını aldırırken kullanılan cihazdan mı mikrop kaptı? Yoksa kendisine ikram edilen içecekten mi zehirlendi?
VATAN: ‘HEPİMİZ BAYKUŞUZ'
Beşiktaşlı taraftarlar sosyal içerikli pankartlarına dün bir yenisini daha ekledi. Siyah-beyazlılar Kolombiya'da D.Ferrera'lı Luis Moreno'nun sahaya giren rakip takım Junior'un maskotu olan baykuşu tekmelemesine tepki gösterirken, kapalı tribünde “Hepimiz Baykuşuz” yazılı pankart açtı.
MİLLİYET: KIRAÇ'TAN DEV FORMÜL
Galatasaray Eğitim Vakfı Başkanı İnan Kıraç, Ünal Aysal başkanlığında kurulması düşünülen yönetimde yer almaları için Adnan Öztürk, Faruk Süren ve Ali Dürüst'le görüştüğünü ve fikir birliğine vardıklarını açıkladı. ... Kıraç, “Galatasaray'ı geçmişte bu kadar dipte, bu kadar dağınık ve bu kadar kararsız görmemiştim. Yönetimin mali kongrede ibra edilmeyeceğini düşünüyorum. Ancak ibra edilmemelerini de çok yanlış buluyorum. Bu idare heyetinin devamı da aynı ölçüde yanlıştır. Kalmak isterlerse bir önergeyle idare heyetinin bütün yetkilerini genel kurul alabilir. Fakat yönetim tam çalışmaz hale gelir, felaket olur. Peki şimdi ne yapılmalı? Polat'tan sonra en fazla oyu alan Adnan Öztürk'le buluştum. Kendisine, ‘Bu işe talip misin?' diye sordum. ‘Beraber olabilirsek çare bulabiliriz' dedi. Faruk Süren'le de konuştum. ‘Onların altında olabilir misin?' dedim. ‘Evet' yanıtı verdi. Başkanlık için bulabildiğimiz bir kişi var Ünal Aysal. Ünal Aysal'la da görüştüm. Kendisi gerekirse maddi yardımı da yapacak güçte” dedi.
SABAH: ABRAMOVICH YANITI
Galatasaray Eğitim Vakfı Başkanı İnan Kıraç, dün Telegol'de Adnan Polat ve ekibinin 2012'ye kadarki görev sürelerini tamamlamamaları gerektiğini söyledi. Kıraç'tan sonra bağlanan İkinci Başkan Işın Çelebi, "Sayın Kıraç, beni çok iyi tanır. Çapımı, kimliğimi, kişiliğimi çok iyi bilir. Yapılacak çok önemli işler var. Galatasaray, yeni Abramovich'ler yaratarak yönetilemez. Borcumuz 2006'da toplam gelirin içinde % 110'dayken, bugün % 60'larda. Birleşmeyi gerçekleştirdik ama bitirmedik. Bilançoların düzene girmesi, aktifleri değerlendirmemiz gerekiyor. Ciddi finansal bilgilere ihtiyaç var. Riva ile ilgili ihale sürecinin sonuna geldik. 250 milyon doların üstünde teklif var. Galatasaray'ın para sorunu yok; iyi adamların yönetme sorunu var. Futbol başarısızlığı nedeniyle Galatasaray'ın mali yapılanmasını, değişimini durdurmak yanlış olur. Kulübün geldiği mesafeyi, geçirdiği yapısal değişimi aidat ödemiş 6 bin kişi değerlendirmeli" diye konuştu.
MİLLİYET: SON ŞANSI DERBİ
(NEVZAT DİNDAR)
Galatasaray sancılı bir haftaya daha giriyor. Karabükspor'la berabere kalarak ligdeki Avrupa umutlarını bitirme noktasına getiren sarı-kırmızılılarda, Teknik Direktör Gheorghe Hagi'nin basın toplantısında yönetime sert mesajlar yollaması deprem etkisi yarattı. Rumen hocanın, yönetim içinden kendisine karşı olanları kast ederek, “Beni istemeyenler gelip erkekçe yüzüme söylesinler” şeklindeki ağır ifadeleri bugünkü Futbol A.Ş. Yönetim Kurulu toplantısında masaya yatırılacak. Bazı yöneticilerin, Başkan Adnan Polat'a, Hagi'yi şikayet ettikleri, ancak Rumen teknik adamın işine son verilmesi konusunda olumsuz yanıt aldıkları öğrenildi.
HABERTÜRK: HAGI'DEN HESAP SORDU
Başkan Polat, Hagi ile görüşüp “Erkekçe sözünü kime dedin?” diye sordu. Rumen hoca “Beni gazete manşetleriyle göndermek isteyenlere” cevabıyla, ‘şimdilik' takımda kalma şansını sürdürdü.
STAR: İSTİFA RESTİ ÇEKİP GİTTİ
Georghe Hagi, Başkan Polat'a 2 gün süre verdi. Galatasaray'ın hocası, kendisinden hesap soran Polat'a “Medyada gideceğim haberleri çıkıyor, madem öyle bir şey yok, salıya kadar yalanlayın. Aksi halde ayrılırım” dedi
HABERTÜRK: ‘DÖNMÜYORUM'
Eski yönetici Haldun Üstünel, yeniden futrbol şubesine dönmek gibi bir düşüncesi olmadığını söyledi.
STAR: TUGAY'A “HAZIR OL” EMRİ
Başkan Adnan Polat dün Tugay Kerimoğlu ile özel bir toplantı yapıp “Bu takım sana emanet olacak. Yüzümüzü kara çıkarma. Seni destekleyeceğiz” ifadelerini kullandı
FANATİK: ASLAN PARA SAÇIYOR
Galatasaray Yönetimi, 20-27 Mart 2011 tarihlerinde yapılacak Mali Genel Kurul öncesinde, 2010 yılı Faaliyet Raporlarını ve Denetleme Kurulu raporunu resmiinternet sitesinden üyelerin değerlendirmesine sundu. Faaliyet Raporları'nın özellikle 60. sayfası, Adnan Polat ve yönetimini epey terleteceğe benziyor. İbra edilmeme tehlikesiyle karşı karşıya kalan yönetim, burada yer alan rakamlar nedeniyle muhalefetin tepkisini daha şimdiden çekti. 60. sayfada yer alan c maddesinde, Adnan Polat'ın sahibi olduğu Polat Turizm Otelcilik Ticaret ve San. A.Ş.'ye 142 bin 331 TL'lik, yönetici Yiğit Şardan'ın şirketi olan MG Medya Yayıncılık Hizm. Tic. A.Ş.'ye ise 145 bin 015 TL'lik fatura kesildiği bilgisi yer aldı. Camianın önde gelenleri, bunun hukuk dışı bir şey olmadığını ancak etik bir davranış sayılmayacağını söyleyerek, tepkilerini dile getirdiler. Ancak muhalefeti asıl kızdıran şey, D maddesinde yer alan, “31 Aralık 2010 tarihi itibariyle üst düzey yöneticilere ödenen ücret ve benzeri menfaatler toplamı, 1 milyon 324 bin 30 TL tutarındadır” ibaresi oldu. Bunun bir maaş ödemesi olmadığı öğrenilirken, muhalefet hangi yöneticilere ne için bu kadar yüksek ödeme yapıldığını öğrenmek için harekete geçti.
HÜRRİYET: FATURAYI YABANCILARA KESİN
(ALİ NACİ KÜÇÜK)
Golsüz sona eren Karabük maçı sonrası hem oyuncularla dertleşmek hem de onlara biraz olsun moral vermek için birkaç yerli oyuncuyla görüştüm. Öyle şeyler anlattılar ki, “Bunları yazayım ve ruh halinizi herkes anlasın” dediğimde, “Ağabey bu durumda en kötü şey konuşmak, sakın yazma” cevabını verdiler. İsmi bende saklı olan takımın genç oyuncularından biri ise ruh hallerini ve nasıl bir ortamda olduklarını tek tek anlattı. İşte, sarı kırmızılı takımın son hali ve konuşulanlar... Uzun süredir maçlarda 90 dakika boyunca protesto ediliyoruz. Sahaya çıkarken ve rakip karşısında ayaklarımız titriyor. Resmen korkuyoruz. Birçok maçta başlar başlamaz ıslıklandık. Geleceğinin ne olacağını bilmeyen bir futbolcu topluluğuyuz artık. Hoca da son zamanlarda soru işaretleri içinde. Bunu yüzüne bakınca anlıyoruz. Faturanın bize kesileceğini biliyoruz. Yeni sezonda birçok arkadaş Galatasaray'da olmayacak. Zaten bazıları şimdiden takım arayışlarına başladılar. Kafaları artık burada değil. Tablo buyken işimiz hiç de kolay olmuyor. Hep yerliler suçlanıyor. Ayhan Ağabey küfür yiyor, yuhalanıyor. Mustafa Sarp, Emre ve Aydın'ın ne günahı var. Kaç maç oynadılar ki eleştiriliyorlar? Faturayı hep yerli oyunculara kestiler. Sakat olup birkaç maç oynayanlar ise baştacı oldu. Yabancılara bir baksınlar.
HÜRRİYET: BUDDHA BAR'DA SEMİH PAZARLIĞI
Devre arasında F.Bahçe'ye resmi görüşme teklifinde bulunan Deportivo'lu yetkililer, sonuca ulaşamamış, sezon sonunu bekleme kararı almıştı. İspanyol kulübü bugünlerde tekliflerini devam ettiriyor. 3 yıllık sözleşme ve yıllık 1.5 milyon Euro önerdiler. Espanyol Semih'i transfer etmek isteyen bir başka kulüp. 4 yıllık teklif sunan Espanyol, oldukça ısrarlı. 4 yıllık teklife ek olarak 1.5 milyon Euro ve her yıl için imza parası da vermeyi teklif ediyor. Önceki gün sürpriz bir İspanyol takımı daha devreye girdi. A.Madrid-Villarreal maçı öncesi Semih'in menajeri Şenol Çilek'in ortakları Villarreal'li yetkililerle buluştular. Buddha Bar'da yapılan görüşmelerin olumlu geçtiği öğrenildi. Gelen üç teklif de Semih'e iletildi. Bunun üzerine Semih, takım arkadaşı Güiza ve yıllarca İspanya'da oynayan Beşiktaşlı Nihat Kahveci'ye danıştı. Nihat, “Üç kulüp de iyi. İspanya'da oynaman yeter. Ama şu an için bu tekliflerden sana en uygunu, Espanyol'un teklifi. Espanyol Kulübü Barcelona'da. Ailenle burada daha rahat edersin. Ama karar senin” dediği öğrenildi. Güiza'nın da Villarreal'in teklifini değerlendirmesini istediği ifade edildi.
SABAH: SATILMIŞ TEZAHÜRATI ÇILDIRTTI
Süper Lig'de Kasımpaşa'nın Antalyaspor'u ağırladığı ve Güney ekibinin 8 hafta sonra (3-2) galip geldiği maç kavgayla sonlandı. Son golde kalesinden çok açıldığı için hatalı olan Kasımpaşalı Murat tribünlerin kendisine, "Satılmış Murat" diye bağırması üzerine çıldırdı. Bir anda tribüne çıkan Murat, taraftarlara saldırdı. Polis Murat'ı zor sakinleştirdi. Kalesinden açılınca Tita'nın 35 metreden attığı şutta çaresiz kalan Kasımpaşa'nın kaptanı Murat Şahin, kendisine küfür eden taraftarlara saldırmak için tribüne tırmandı. Murat'ı sakinleştirmek çok güç oldu!