RIDVAN DİLMEN: Burayı (Başakşehir Fatih Terim Stadı) gezdik programdan önce. Başakşehir Kulübü Başkanı Göksel Bey (Gümüşdağ) de söyledi. Hem mescit var bu statta hem de farklı dinlerden çok yabancı futbolcu da olduğu için şapel ve sinagog da... Bu konuda düşünceniz nedir?
RECEP TAYYİP ERDOĞAN: Başkanın bu hassasiyeti bana göre takdire şayan... Futbolcu da, seyirci de... Olayı hep birlikte düşünmek lazım. Hem şapel hem de sinagog olması, ayrıca mescit bulunması... Seyirci var. İbadetini yapacak. Ama maçı da seyretmek istiyor. Namaz saatine de rastlıyor maç. Böyle bir yer varsa. Mescide iner, namazını kılar. Müslüman için bu... Öbür tarafta, hristiyan veya musevi olanlar var. Futbolcu veya konuklardan... Onlara tahsis edilmiş yerde ibadetini yapıp maçı izleme fırsatı bulur. Maalesef bütün statlarda bu yok. Bu açığı da gidermek lazım. Bazı uluslararası havaalanlarında da bunu görürsün ama birçoğunda da yoktur. Ben hep arkadaşlarıma söylerim. “Bakın, havalimanlarımızda mescitlerimiz muhakkak olmalı. Bunun yanında hristiyan, musevi yolcular da düşünülerek, onlara da ibadetleri için yerler yapılsın.” İbadetini yapar veya yapmaz. O bizi ilgilendirmez. O kendi sorunudur. Hep benim örneğim şudur. Kardeşim, Darülaceze’ye git. İçinde mescidi görürsün, hemen yanında şapeli, sinagogu da görürsün. Niye? Sultan Abdülhamit, Darülaceze’yi yaparken sadece müslüman acezelere değil, müslüman olmayan vatandaşlarını da düşünmüş. Orada onlara da bakıyor. Onların da o tür manevi ihtiyaçlarıonı karşılamak için o adımları da atmış. Belediye başkanlığım zamanında Alemdağ'da Darülaceze'nin bir örneğini orada da yaptım. Orada da vardır. Bunları biz yapmamız lazım. Antalya'da, başbakanlığımın ilk dönemlerinde Dinler Bahçesi yaptık. Orada da var, Belek tarafında. Bunları neden yapıyoruz? Dünyaya bazı mesajlar verelim. Siz her ne kadar bu işlerde dürüst ve samimi değilsiniz de bizim dinimiz bize bunları yapmamızı tavsiye ediyor. Biz de bu tavsiyenin gereğini yerine getiriyoruz.
RIDVAN DİLMEN: Bizde ırkçılık yok
RECEP TAYYİP ERDOĞAN: Biz de yasak zaten. Dinen yasak. Yapanlar var o ayrı.
RIDVAN DİLMEN: Yabancı kontenjanı konuşuldu. İnsanların algılayamadığı şu oldu. Sayın Cumhurbaşkanımız yabancıya karşı değil. Yerli oyuncuların oynaması anlamında söyledi. Çünkü farklı anlaşılma oldu. Galatasaray 11 yabancıyı uyguluyorsa, oynayabilir; çünkü kural öyle diyor. Haklı olarak da oynatıyor. Uzun vadede siz ne düşünüyorsunuz.
RECEP TAYYİP ERDOĞAN: Şu anda yasa neyi emrediyorsa, neye amirse, bütün kulüpler onu yapıyor. Özellikle, bizim futbol kulüplerimiz, futbolcuyu niçin hazırlar? Milli Takımımız için hazırlar. Milli Takıma hazır olabilmek için bir defa oyuncunun oyun saatinin, oyun dakikasının miktarının fazla olması lazım. Ne kadar bir futbolcu fazla oynarsa görev alırsa o zaman Milli Takıma adaylık konusunda da onun şansı o kadar artacaktır. Ama bizim diyelim ki; en güçlü takımlarımızda biz istikbal vaat eden veya beklediğimiz futbolcularımız olmazsa, bizim oradaki şans yüzdemik eksilir. Biz yine de yurt dışında oynayan futbolcularımızı, lejyonerlerimizi almak suretiyle takım oluşturmaya çalışıyoruz. Dünyaya baktığımızda, dünyada da marka futbolcular seyirci çekebilmek için ne yapıyorsar? Transfer yapmak suretiyle, o kulüpler çok ciddi rakamları harcıyorlar. Benzer şey bizde de var. Fakat bir çok yabancı futbolcuyla diyelim ki; 2019'a kadar anlaşmalar yapılmış. O tarihe kadar anlaşmalar yapıldığına göre; bunun üzerine herhangi bir spekülasyon yapmaya gerek yok. Çünkü bu yürüyen bir süreç. 2019'dan sonrasıya yönelik Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) tüm kulüplerle oturup masaya yatırmalı ve bundan sonraki süreci nasıl sürdürelim, yürütülem konusunda durmalarında fayda var. Yabancı futbolcu olmasın mı? Hiç olmasın mantığı bir defa yanlış bir mantık. Olacak bir şey değil. Çünkü onların da bizim futbolumuza katacakları çok şey var. Onların katkısı ve bir de tribünlere ayrı bir hareket, canlılık getirecektir. Bunları da görmemezlikten gelemeyiz.
RIDVAN DİLMEN: Devşirme sporculara bakış açınız nasıl?
RECEP TAYYİP ERDOĞAN: İngilizler, Fransıçzlar oynatıyor. Keşke kendi tohumlarımızdan, topraklarımızdan yetişse; ama bu olmuyorsa, bu dünyanın da bir gerçeğiyse buna da tamamiyle ters bakmanın bana göre pek faydası olmaz diye düşünüyorum.
RIDVAN DİLMEN: Eskiden tesis yok para yok diyorduk. Onlar da var. Sayın Lucescu geçen İtalya'daki bir gazeteye röportajı var. Türkiye'de para, tesis var diyor. Oyuncu yetişmiyor diyor. Mazeretimiz de kalmadı aslında
RECEP TAYYİP ERDOĞAN: Fakat öyle de olsa, bana göre nasıl ki; yabancı futbolcuyu oynatma noktasında elastiki davranılam, bu olabilsin diyorsak, -Türkiye'deki yabancılara devşirme demeyi uygun bulmuyorum - Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını kabul eden, tabii ki esktra olacak. Zayıf falan olmayacak. Şu anda sıkıntısı svar. Allah şifalar versin. Naim Süleymanoğlu, Halil... Bunlar geldiler, ne oldu? Halterde Türkiye'ye bir sınıf atlattılar. Bir dönüşüm değişim yaşattılar. Atletizm tarihinde de son olarak Azeri kardeşimiz o da şampiyon oldu. Etiyopyalı kızımız hakikaten bize şampiyonluklar getirdi. Bu türler olduğu zaman, onlar da arkadan bir çekim alanı oluşturup, birilerini çekiyor.
Ramil Guliev'in yıllar sonra 200 metrede altın madalya kazanan ilk beyaz atlet olduğu ve yarış sonrası kendisinin "Beni ilk arayan kişinin cumhurbaşkanımız olmasına şaşırdım" sözleri hatırlatıldı ve sizin bu tür başarıları yakından takip ediyorsunuz.
RIDVAN DİLMEN: Bodrumspor şampiyon olmuş lig atlamış demişti. Ben 2-0'ı gördüm ve 2. Ligi, 3. Lig'i takip ediyordu.