Spor yazarı Cahit Yavuz değerlendirdi.>
Başlığa bakıp erkek voleybolcuları kayırdığım anlaşılmasın... Anlatmaya çalışacağım...
Tüm dünya Covid-19 sınavında. Böyle günlerde insan evladı ister istemez bir lider, bir önder arıyor. İlginçtir, şu ana kadar dünya insanına pandemi sürecinde liderlik yapacak biri de çıkmadı arkadaş... Oysa şu ana kadar dünyadaki tüm faal sporcular corona günlerindeki mücadeleleri açısından hepimize ilham kaynağı oluyor. Biraz detaylı incelediğimizde corona virüsten ölen sadece 1 kişinin olduğunu görebiliriz. O da Japon sumo güreşçisi Shobushi Kanji. Bu obez sumocu da olmasa, tüm dünyaya sporun ilaç olduğunu yıllar önce açıklayan Dünya Sağlık Örgütü, spor konusunda çok ciddi bir pozitif ayırımcılık yapma hakkı yakalayacaktı.
Öyle ya; diğer bir yandan şu anda tüm tv kanalları siyaset ve corona gündemi ile meşgul edilmiyor mu?!! Bence öğrencilik hayatlarında beden eğitimi dersinden rapor alıp, dersi kaytaran sayısal eğitimin inek öğrencileri yapıyor bunları. Toplumu spordan soyutlamaya çabalıyorlar. Oysa spor tam da hayatın bir parçası. En önemli yaşam aktivitesi. Şu coronadan ölenlerin sayısıyla ilgili bir spor ve yaşam analizi yapmak "Spor İlaçtır" sloganı adına çok önemliydi. Ve sporu boş zaman aktivitesi gören zihniyeti mat etmenin de tam zamanıydı aslında.
İşte tam da böyle bir anda Fenerbahçeli kadın voleybolcuların Covid nedeniyle şampiyonluk mücadelesinden çekildiğini öğrendik.
"2020-2021 Voleybol Sezonu Misli.com Sultanlar Ligi'nde VakıfBank ile Fenerbahçe Opet takımları arasında oynanacak play-off final serisi üçüncü karşılaşması, Fenerbahçe Opet takımında sporcu ve teknik kadroda görülen pozitif COVID-19 vakaları nedeniyle iptal edilmiştir."
Voleybol Federasyonu'nun basın açıklaması bu şekildeydi. Bence bu konuya en çok üzülen kişilerin başında, Federasyon Başkanı Mehmet Akif Üstündağ ve bizim gibi spor insanları geliyor... (Bu arada yazımın sonunda Federasyon Başkanı adına bir notum olacak. Dikkat buyurun lütfen.)
Evet bu tür haberler bizi üzer. Çünkü, 0,85 attogramlık (Gramın 10 üstü -18'i) bir varlık Türkiye'deki bir voleybol liginin şampiyonluk maçının oynanmasını engellemiş demek yeterli değil. Çünkü yazımın başından beri anlatmak istedigim gibi. Bu günler örnek insan arayışında çırpındığımız günler... Sporculardan beklentilerimiz var. Onları sahada görmek, her sabah güneşin doğduğunu görmek kadar önemli şu aralar. Televizyonlardan korku atmosferlerinin pompalandığı bir ortamda kadınlar çıkıp salonda şampiyonluk mücadelesi verecekti. Bundan daha güzel bir yaşam dersi olabilir mi?
Tüm dünya evde otururken sporcuların günlük yaşam enerjilerinden hiçbir şey kaybetmeden sahada canlı canlı savaşıyor olmaları, insanlık adına en güzel corona ile savaş örneklemesi olmuyor mu? Bence koskoca bir final hikayesi çöp oldu. Yaşanması gerekirdi. Bu kadar değerli bir spor olayının sadece "Covid olduk biz, oynamıyoruz" mesajıyla geçiştirilmemesi gerekir. Sporcu örnek insandır. Bireysel olarak hastalıklar olabilir ama takım olarak olamaz. Olmamalı... Örneğin: İçişleri Bakanlığı pandemi talimatnamesinde belirttiği gibi düğün, nişan törenlerinin yasaklanması konusu vardı. Buna rağmen Fenerbahçeli kadın voleybolcu ile yine Fenerbahçeli erkek basketbolcunun nişan töreninde bir araya gelinmiş ve sonrası belli. O sporcular sorumsuz mu davrandı? Federasyon finalleri bir merkeze alıp, karantina kurallarına göre izole bir final mı yapmalıydı? Vakıfbank, 'Maçı erteleyelim mi?' demeliydi? Bir çok soru var. Ama ne oldu? İşin aslı arada kayboldu. En azından işin aslını yazarak noktalayalım.
Memleketin en çok hırpalanan vatandaşları olan kadınların, spor salonunda, hem sosyolojik olarak hem de covid süresince, dünyaca en başarılı kadınlara nasıl dönüştüğünü anlamak, anlamlandırmak lazım arkadaşlar...
(Not: "Sistem9 Yeşilyurt CEV Challenge'da şampiyon oldu da ne oldu?" Başlıklı yazımın ardından Federasyon Başkanı'mız Sayın Üstündağ, bizzat arayarak son derece samimi bir şekilde yazıdaki görüş farklılıklarını tarafıma iletmiştir. Yeşilyurt takımının gerek Guidetti/söz ilişkisinin kurulması ve gerekse genç voleybolcuların bu şekilde organize edilerek, Türk voleyboluna değer yaratma çalışmalarının tesadüf olmadığını, hepsinin önceden planlandığını ve yönetildiğini belirtmesi gerçekten önemliydi. Kendisine, bu platformda söz hakkının öncelikli olduğunu belirterek, teşekkür ediyorum )