İnsanların ölmesinden, terör dehşetinden kendini insan olarak tanımlayan herkes etkilenir. Tabii ki saha içindeki oyuncular da insan, onlar da etkilenebiliyorlar. O yüzden bu maç yazısını izninizle dün yaşadığımızın günün filtresinden geçirerek yazmaya çalışacağım.
İlk 23 dakikada Antalyaspor, Beşiktaş'tan ofansif açıdan daha üstün bir performans sergiledi. Sahayı eşit olarak 3 parçaya bölelim: Bu ilk 23 dakikada maçın %25'i Beşiktaş kalesine yakın bölümde geçerken, %18'i Antalya kalesine yakın bölümde geçti. Kalan %57 orta saha mücadelesi olarak oynandı. Beşiktaş orta sahası ilk yarıda Rize ve Trabzon maçlarındaki gibi oyunu domine edemedi, tempoyu rakibine dikte edemedi. Ancak bu orta ikiliden Oğuzhan ve Sosa bir dakikada skoru değiştirdiler. Artık Şenol Güneş model Beşiktaş'ın adeta “gol kısa yolu”na dönüşen seri paslaşma-verkaç sonucu gelen gol öncesi Oğuzhan'ın driplingleri, kapının ilk kilidini açan anahtardı. Oğuzhan'ın bu anahtar driplingleri, Euro 2016'da Milli Takım'ın da en büyük kozlarından olacak. Oğuzhan, U17'de Hollanda için oynarken de dripling dalında göze çarpan bir yetenek arz ediyordu. 2016 model Oğuzhan'ın driplingleri ise hem daha gelişti hem de daha rafine hale geldi çünkü bu driplingleri kolektif hücum lehine daha optimum seviyede kullanmayı öğrendi. Bu gelişimde iki sezondur Sosa ile beraber oynamasının da büyük etkisi var.
Beşiktaş bir golde kalınca, maçın kalanında kontrol oyunu gücünü sergilemek zorunda kaldı. Atiba elektrikçilerin kullandığı kontrol kalemi rolünü oynadı. Necip eğer “müdahale gücü”nü “müdahale dengesi”yle harmanlayarak geliştirirse stoperde daha da iyi olabilir. İlk yarının en çok mesafe kat eden ismi olan İsmail, yıllar sonra performansını istikrarlı forma dönüştürdü. Sol stoperdeki Marcelo da pozisyon bilgisi ve müdahalelerdeki serinkanlılığıyla maçın fark yaratan iyilerindendi. Quaresma erken ve gereksiz sarı kart görmesinin moral bozukluğunun da etkisiyle beklentilerin altında kaldı. Milli maç arasından sonra oynanacak ilk maçta Quaresma cezası nedeniyle oynayamayacak, bakalım o zamana kadar Gökhan Töre nihayet düzelebilecek mi? Düzelmesi yetmez, iyi oynayarak dönmesi gerekiyor. Dün gece sahanın en az iyisi ise yönettiği birçok maçta olduğu gibi hakem Hüseyin Göçek'ti.
Yeni Yüzyıl Gazetesi'nden alınmıştır.