Bir maç oynandı. Bir çocuk öldü.
Cumartesi stadına veda etmek için yolun iki yanında tezahürat yapan Beşiktaşlıların içinden geçen yunus polisler havaya ateş açtı, ortalık karıştı.
Üstüne Reyhanlı.
Ertesi gün seyircisiz oynanan Kartalspor–Karşıyaka PTT 1. Lig maçı dışarıda atılan biber gazı yüzünden 8 dakika durdu. Hakemler ve oyuncular soyunma odasına gitmek zorunda kaldılar.
Akşamına Saracoğlu'nda, Yobo, Webo ve Sow'un formasını giydiği Fenerbahçe'nin gerizekalı bir taraftarı Eboue'ye muz attı.
Volkan Demirel ve Sabri Sarıoğlu, yarın milli takımın bir sevincinde omuz omuza gelmeyecekmişçesine gırtlak gırtlağa geldi.
Ve en nihayetinde Burak Yıldırım Edirnekapı metrobüs durağında “Baksana birader” hitabına cevap verip döndüğünde üzerindeki Fenerbahçe formasındaki armanın az altından bıçaklanarak öldü.
Burak öldü.
En çok da incir çekirdeğini doldurmayacak şeyleri büyütüp bütün memleketi gerenler, stüdyolarda alınlarından fışkıran damarlarıyla, kıpkırmızı suratlarıyla birbirine geçirip program sonrası birlikte çorba içmeye gidenler garipsedi Burak'ın ölümünü.
İkiyüzlülük bedava.
Bir diğer ikiyüzlülük ise bu memleket insanının mafya dizilerinden delikanlılık öğrenen genç neslinin içindeki nefret futboldan ibaretmiş gibi yapanların iliğine kemiğine işlemiş durumda. Başka bir insanın hayatına kastetmenin futbolla, taraftarlıkla ilgisi yok. O yüzden futbolu yasaklayarak çözülecek bir şey de yok.
Bugün Burak'a üzülen herkes aslında kendisine endişeleniyor. “Onun annesine nasıl söyleyecekler?” diye kendine sorarken elleri titreyenler “Anneme bunun haberi giderse ne olur kadıncağıza” diye korkuyor. “Baksana birader” dendiğinde üzerinde forma varsa, memleketin herhangi bir köşesinde o bıçağı kalbine yiyebileceğinden korkuyor. Başkalarının cenazelerinde de insan kendine ağlar ya, o hesap.
Bu ülkede birisini öldürmek için takım tutmak şart değil. Delici kesici herhangi bir şey ve sudan bir bahane yeterli. Yol vermedi diye, fazla uzun baktı diye birbirini doğramakta sakınca görmeyen bir ülkede, futbol basit bir bahanedir.
Sporda şiddet diye bir şey yoktur, sokakta, evde şiddet diye bir şey vardır. Bu ülkede birisi birisini öldürmek istiyorsa, futbol teferruattır.