Muhabirimiz Evren Göz yazdı...
Galatasaray, Kardemir Karabükspor karşısında zorlansa da kazanmasını bildi. Beşiktaş maçı sonrası kupanın gelişiyle yaratılan olumlu hava, ligin başlamasıyla yerini gerçeklere bıraktı. Geçtiğimiz sezon içinde göreve gelen Riekerink, bu sezon kendi isteklerini takıma ezberletmeye çalışıyor. Sezon öncesi kampından beri kafasındakileri oyunculara aktarmaya çalışan Riekerink, Karabükspor maçında hayal kırıklığı yaşadı. Oyun içinde önce Sinan ve Bruma'nın yerini değiştirip rakibin dengesini bozmaya çalıştı, ancak Galatasaray'ı iyi analiz eden bir Karabükspor vardı sahada. 22 oyuncu transfer eden Karabükspor'un analizini yapmak ise o kadar kolay olmasa gerek. İkinci yarı bu kez Sinan Gümüş'ü Eren Derdiyok'un yanına gönderip Sneijder ve Bruma'yı kanatlarda kullanmaya çalıştı. Dakikalar geçtikçe oyun içinde taktik disiplin kayboldu. Riekerink daha sonra Yasin Öztekin'i oyuna alıp Eren Derdiyok'un yakınlarında kalmasını istedi. Bir türlü istenilen kale önü zenginliği sağlanamadı. Podolski'nin sakatlığı, forvet ihtiyacının fısıltıdan gürültüye dönüşmesine sebep oldu. Yönetim, bu sorunu çözmek için uğraşacaktır fakat transfer dönemi biterken bunu sağlamaya çalışmak ne kadar verimli sonuç verir bilinmez.
Muslera ve Tolga Ciğerci maçın iyilerindendi. Eren Derdiyok, fiziksel olarak tam hazır olmasa da galibiyeti getiren golün mimarı olarak alkış alabilirdi; seyirci olsaydı. Eren'e maç sonunda golü kime hediye ettiğini sordum, "seyirciye" diye yanıt verdi. Selçuk İnan ve Wesley Sneijder kötü günündeydi. İki usta birden durunca, orta sahada kurguyu oluşturmak haliyle zorlaştı. Riekerink'in Linnes'i oyundan alma dakikası yerindeydi. Maça kötü başlayan Norveçli oyuncu, her dakika biraz daha kötüye giderken doğru bir hamleyle kenara alındı. Linnes, TT Arena'dan da morali bozuk ayrıldı.
Yeni transferler Cavanda ve Serdar Aziz, hazır duruma gelince mutlaka savunmaya katkı yapacaktır. Ayrıca Josue'nin katılımı ile birlikte ligde bu tarz savunmaları açmakta zorlanırken kenardan gelecek yardım çok önemli. Geçtiğimiz sezona göre hem saha içinde hem de yedek kulübesinde kadro zenginliği yakalayan Galatasaray, neredeyse Riekerink'in hayal ettiği kadro derinliğine ulaştı. Şimdi mesele, Hollandalı teknik direktörün sık sık belirttiği oyun felsefesini takıma uygulatmakta. Bu da çok kısa sürede hayata geçecek bir durum değil. Riekerink'in istediği Galatasaray'ın kuşkusuz zamana ihtiyacı var.
TT Arena'da açılış maçının seyircisiz oynanması, Galatasaray'a değil aslında futbola verilmiş bir ceza gibiydi. Tatsız, tuzsuz, heyecansız bir 90 dakika izledik. Futbol, seyirci ile güzel. Galatasaray'ı destekleyenler 6 Ağustos'taki Atletico Madrid maçında tribünde olamadı, rakip gelmedi; 22 Ağustos'ta Kardemir Karabükspor maçında bu kez rakip vardı, taraftar gelemedi. İkisinde de sadece futbol izlemek isteyenlerin hiçbir suçu yoktu.
