Son haftaya girilirken iki takımımızda beklenildiği gibi ilk 16 takım içinde yerini almayı başardı. Efes Pilsen aldığı deplasman mağlubiyetlerine rağmen Sinan Erdem salonunda kazanmaya devam etti. Fenerbahçe Ülker ise grup birinciliği maçında ritmini yakalayan Siena karşısında alışık olduğumuz görüntünün dışında bir basketbol oynayarak mağlup oldu.
EFES PİLSEN
Maça çok iyi başladık ve sonunu iyi bitirdik. Her zaman olduğu gibi Tunçeri ve Thorthon bu galibiyette başrolde idi. Ama burada dikkat edilmesi gereken nokta ise Efes Pilsen'in daha takım olarak istenen çizgide olmamasıdır. Tunçeri'nin kariyerinin en üst noktasında olduğu bu dönemde takım içi dinamiklerinde sağlanacak dengeli bir yaklaşım oynanan basketbolu da etkileyecektir.
Haftaya oynanacak CSKA deplasman maçı belki de ilk yoldaki galibiyet olacaktır. Ve diğer maçların neticesine göre Efes Pilsen ilk 16 öncesinde daha avantajlı bir konumda grubu bitirecektir.
FENERBAHÇE ÜLKER
Engin'in sakatlığından sonra bu sezon takım için önemli işlere imza atan Ukic'te Siena maçında yerini alamayınca takım olarak baskı altında oynamak ve maçı kontrol etmek kolay olmayacaktı. Maçın başına aynı Barcelona maçındaki gibi yumuşak başlayıp, top kayıpları yapılınca istenilen noktadan uzaklaşılmış oldu. Greer ve Preldzic oyun kurma konusunda baskı altında zorlanınca maç boyunca oyun kurucu arayışları sürdü durdu. Yapılan top kayıpları ve hücumdaki tercih hataları peşpeşe geldiği anlarda Siena aradaki farkı Mc calebb'in iyi oyunu ile korudu açtı. Denenen alan savunması zaman zaman ise yarasa da yenilen üçlüklerde bu savunmanın devre dışına kalmasına neden oldu.
Yine de şartlar ne olursa olsun gelen bu farklı mağlubiyet takım içindeki bazı düzenlerin gözden geçirilmesi anlamına gelecektir. Son dönemde Fenerbahçe Ülker'in bu döneme gelen düşüşü takımın direncini de etkilemiş oldu.
Önümüzdeki hafta evdeki Cholet maçının kazanılması grupta Fenerbahçe Ülker'i ikinci yapacaktır. Sıralama dışında grubu galibiyet ile kapatmakta takım için önemli olacaktır.
