Fenerbahçe Ülker, Beko Basketbol Ligi Final Serisi ilk maçında Galatasaray Liv Hospital'ı 89-70 mağlup ederek seride 1-0 öne geçti. Sarı-lacivertlilerin galibiyetinde ribaundlarla birlikte gelen hızlı hücumlar başrolü oynadı.
Fenerbahçe Ülker'in kadro yapısında yarı sahada oyunu kontrol eden, ters eşleşmeyi yakaladığında kullanmasını bilen, ikili oyun yöneten, geleneksel tarz bir oyun kurucu yok. Bir numaralı pozisyonun sahibi Bo McCalebb. Onun da verimli oynaması için açık alan bulması, maçın hızını artırması gerekiyor. Bu yüzden Bo ile birlikte Fenerbahçe'nin de hücum performansı, oyunun hızı arttığı zaman yükseliyor. Koç Zeljko Obradoviç de ribaundu aldıktan sonra yarı sahayı hızlı geçmeyi ve erken hücum etmeyi amaçlıyor.
Bunu başarabilmek için iki yol var. Birincisi savunma ribaundlarına konsantre olmak ve topu ele geçirir geçirmez rakip savunmanın yerleşmesine fırsat vermeden sonuca gitmek.
İkincisi de savunmada risk alıp rakibi top kayıplarına zorlamak, fakat Galatasaray Liv Hospital'a karşı bunu uygulamak mümkün değil. Çünkü Ergin Ataman'ın takımı maçın hızını düşürüp top kayıplarını azaltmayı tercih ediyor. 19 sayı farka rağmen sadece beş top kaybetmeleri de bunun bir göstergesi. Ancak hız ve tempo birbirinden farklı kavramlar. Galatasaray oyunu yavaşlatmak isterken, düşük tempoda hücum etti. Çembere yaklaşamadı, hücumu çeşitlendiremedi. Sadece ilk yarıda iki sayılık atışlarda 3/16 isabeti buldu konuk ekip. Bu da Fenerbahçe Ülker'in hücum planının işlemesi için ilk faktörü devreye soktu: Ribaundlar.
Maç boyunca ribaundlarda 38-29'luk üstünlük kurdu Fenerbahçe Ülker. Tabii ribaundları kimin aldığı da önemli. Nemanja Bjelica 10, Emir Preldziç ve Bo McCalebb yedişer ribaund aldı ev sahibinde. Hepsi topu yere vurabilen, yarı sahayı hızlı geçip erken karar veren isimler. Daha ilk yarıda bu hızlı hücumlar sayesinde 52 sayıya ulaşan Fenerbahçe, maçı da 89 sayıyla tamamladı. Üstelik 24 asist yaparak.
Fakat hücum istatistikleri aldatmasın, Fenerbahçe Ülker'i galibiyete ulaştıran faktör savunmasıydı. Carlos Arroyo'nun üzerindeki Bojan Bogdanoviç baskısıyla başlayıp, ikili oyunlarda boyalı alanı kapatıp rakibini şuta dayalı hücum etmeye zorladı Obradoviç. Savunma, hücumu tetikleyen faktördü.
Galatasaray Liv Hospital ise savunmada özellikle ilk yarıda çok pasif kaldı. Pota altında yardım getirmekten imtina etti, temastan kaçtı, geri koşmakta zorlandı ve skor yükseldikçe reaksiyon vermekte zorlandı konuk ekip. Ancak Fenerbahçe Ülker'i durdurabilmek için savunmadan önce doğru hücum etmeye ihtiyacı var Galatasaray'ın. Penetre ya da ikili oyunlarla çembere gitmek, pas sayısını artırarak set temposunu yükseltmek ve tabii ki yüksek isabetle şut sokmak. Yoksa Fenerbahçe'nin hızını kesebilmelerinin başka bir yolu yok.