Galatasaray Liv Hospital için Avrupa sezonunun en önemli maçıydı. TOP 16'ya devam etmek için direnç ve mücadelenin yanında, kusursuz bir savunma performansı gerekiyordu fakat rakip belki de grupta Galatasaray'a en ters gelecek takımdı.
Laboral Kutxa hücumlarının en kuvvetli yönü, perdelemeyi kullanmayı iyi bilen iki kısası, Thomas Heurtel ve Fernando San Emeterio'nun kullandığı şutlar. İşin kötü tarafı, Galatasaray Liv Hospital'ın da en büyük sorunu ikili oyun savunmasında toplu oyuncuyu durdurmak. Maça başlayan Ian Vougioukas'ın ağır ayakları ve düşük müdafaa konsantrasyonu da buna yardımcı olmuyor.
Bu yetmezmiş gibi, Furkan Aldemir'in, yani takımın hücumdaki en büyük silahı 1-5 ikili oyunlarını bitirecek pivotun yokluğunda, Galatasaray konfor alanından uzaklaşmak zorunda kaldı. Maçın başında Galatasaray'ın hücumu, Sinan Güler ve Carlos Arroyo'nun insiyatifine kaldı. Çarkın sağlıklı dönmesi için kritik bir dişli yoktu ve Galatasaray makinesi yüksek devirde çalışmak zorundaydı. Pietro Aradori'nin de kötü başladığı gün, Ergin Ataman sorun çözmek için Marty Pocius'u oyuna soktu, ki onun bire birdeki başarısıyla skorda tutundu Galatasaray.
İlk çeyreğin bitimine üç dakika kala, çok önemli bir karar almak zorunda kaldı Ataman. Takımın hücumda ve savunmada en büyük eksiklerini kapatması için Patric Young'ı sahaya sürdü. 22 yaşında, hayatındaki ilk profesyonel maçına, hayatında ilk kez geldiği bir ülkede daha 30 saat geçirmeden, henüz jet lag'den bile çıkmamış şekilde çıktı Young sahaya. Patric Young'ın öğreneceği çok şey olmakla birlikte, anında yapabileceği çok şey var. Mesela ribaundlarda yer tutmak. Mesela ikili oyunlarda toplu oyuncunun tercihini iyi okuyup pozisyon almak. Mesela hücum ribaunduna girmek... Bunun en büyük sebebi, Billy Donovan gibi çok önemli bir basketbol öğretmeniyle dört yıl çalışması. Donovan, Avrupa basketbolunda da yeri olan eşleşmeli tam saha baskı ve çeşitli alan savunmalarının (2-2-1, 1-3-1) önemli uygulayıcılarından biri. Bu yüzden savunmada yardım konseptlerini iyi bilen, doğru yer tutan bir isim Young. Nitekim ikili oyun savunmalarında Galatasaray'ın ihtiyacını büyük ölçüde karşıladı ilk yarıda. Ancak savunma bir kişiyle çözülebilecek bir olgu değil ve Galatasaray, başta Pietro Aradori ve Zoran Erceg gibi ciddi savunma zaafiyeti yaratan oyuncuların adamlarından gelen sayılarla ilk yarıda Laboral'i durdurmakta zorlandı. Ribaund farkı fazlaydı, ancak farkın en önemli sebebi Laboral'in az şut kaçırmasıydı. Fazla ribaund kalmadı Galatasaray'a.
İkinci yarıda da topla çembere gitmeye niyet eden kısaları bir türlü durduramadı sarı-kırmızılılar. Kısaların perdelere kolay teslim olması, Kerem ve Erceg'in de çembere hücum eden rakibi caydırmaktan uzak olması başta San Emeterio ve Heurtel ikilisinin oyunu istediği gibi yönlendirmesine sebep oldu. Galatasaray, bu noktada Erceg'ten hücumda da verim alamayınca oyunla birlikte skor kontrolü de Laboral'in eline geçti. Arroyo'nun teknik faulü sonrası Galatasaray'a bir kıvılcım gerekiyordu. O kıvılcım Erceg ve Arroyo'nun çıkması ve savunma direncinin Sinan, Kerem, Young üçlüsüyle artması sonrasında geldi. Galatasaray son çeyreğe girerken farkı ikiye indirmiş, rakibe darbe vurmaya hazırdı.
Bu bölümde tamamen kaos basketbolu vardı sahada. Laboral'in kısaları, Tillie ve Bertans gibi topsuz potaya giden forvetlerine rahatça pozisyon hazırlarken, Galatasaray'da iş tamamen Carlos Arroyo'nun bireysel çabasına kaldı. Üstelik Erceg'in kenarda olduğu bölümde alan da açamıyordu sarı-kırmızılılar. Üç dakika kala Erceg'in oyuna girmesiyle işler değişti. Mola sonrası Erceg'in iki basketiyle bir söz daha söyledi Galatasaray, fakat burada da Doron Perkins sahneye çıktı. Çok kritik bir üçlük, ardından faul çizgisinden iki sayı, sonrasında da kritik bir basket daha... Perkins'le üst üste yedi sayı bulan Laboral, maçı da onunla kazanmasını bildi. Son iki dakika, maçın hikayesinin kısa özeti gibiydi. Topla çembere giden Laboral kısaları, maçı deplasman takımına kazandırdı.
Galatasaray, kritik maçta savunma direncini gösterememenin ağır faturasıyla kalktı masadan. Şimdi Galatasaray Liv Hospital gelecek hafta Neptunas'ı yendiği taktirde adını TOP 16'ya yazdıracak.