Mehmet Demirkol, Başakşehir-Gençlerbirliği mücadelesini değerlendirdi.
Ümit Özat’ın ekibi 90 dakika boyunca ligde oynanmış en disiplinli oyunlardan birini oynadı. Son derece hareketli olmalarına rağmen birbirlerine yakın durdular. Pozisyon sadakati hep en üst seviyedeydi. Ön alan baskısıyla başladılar.
Başakşehir bu baskıyı kırıp rakip alana geçince bu kez hiç dağılmadan geriye çekilip orta saha çizgisiyle birlikte aynı alan oyunu oynadılar. Başakşehir kanatlara rahat dönemedi. Elia ve Visca’yı alışıldık seviyede kullanamadı. İlk yarıda Visca’yla bir kez gollük pozisyona girebildiler. Ümit Özat’ın bu pozisyonda oyuncularına verdiği tepki neyin ne olduğunu anlatıyor aslında.
Bu oyunla yokuş dik!
Başakşehir’in eksiği bu tip bir alan oyununa karşı bir şampiyoluk adayında mutlaka bulunması gereken coşkuydu. Böyle bir disiplinli takıma karşı vites artırmak, seyirciyle bütünleşip yüreklenmek ve korkutmak gerekir. Şampiyonluk yolu biraz da böyle aşılır. Ancak dünkü tirbünlerle ve coşkusuz oyunla yokuş oldukça dik. Son derece iyi planlanmış oyuna rağmen.
Günün sorusu
Dün akşam iki önemli puan kaybeden Başakşehir için soru şu: Seyircisiz şampiyon olunur mu? Seyircisiz, bir şampiyon gibi coşkulu olunur mu?
Maçın starı
Düzgün bir frikikle ltakımına 1 puanı getiren Abdurrahman Khalili'nin yanı sıra Scekic, Uğur, Claro iyiydiler. Ancak Başakşehir karşısına farkı yaratan en önemli şey takım oyunuydu. Bunu sağlayan Ümit Özat'ı başa yazmak lazım.
Maçın olayı
Maçın kaderini etkileyen en önemli olay kuşkusuz ki Volkan Babacan’ın yediği gol. Hava şartları bunda etkili oldu muhtemelen. Yine de Gençlerbirliğini’nin ortaya koyduğu iyi oyuna rağmen işi değiştiren bu oldu.
Kısa mesaj
Gökhan İnler’in Mahmut’un yerini dolduramadığını söylemek lazım. Başakşehir’in ideal 11’inden bir eksik çok eksik oluyor.
Fanatik Gazetesi'nden alınmıştır