Mehmet Demirkol, Fenerbahçe-Akhisarspor mücadelesini değerlendirdi.
Aykut Kocaman maçtan önce yayıncı kuruluşa Beşiktaş maçındaki ‘zihinsel tahribattan’ ve Akhisar’ın son 3 haftadaki toparlanışından bahsetti uzun uzun. İlk yarıdaki fikstürde ne puan topladıklarından bir de... Yine mutsuz, yine yılgın... Peki durumu-illa gerekiyorsa-hafif demogojiye de kaçarak ‘İnönü’den 9 kişiyle her şeye, hakeme, ortama rağmen beraberlikle ayrıldık’ diyerek bir hava yaratmak mümkün değil miydi?
Aykut hocanın teknik direktörlük meziyetlerini olumlu olumsuz tartışabilirsiniz ancak iletişim kabiliyeti açısından kabul edilemez seviyede. Bu tartışılmaz. Bu negatiflikle büyük zafer kazanmak imkansız.
Giuliano, Valbuena, Hasan Ali...
Fenerbahçe, Isla’yı kaçırmadan bir hentbol maçı oynuyormuşcasına sağdan sola soldan sağa top çevirdi. Hiç hat arasına adam kaçırmadan hareketsiz oynadı. Bunun istisnası Giuliano, Valbuena, Hasan Ali üçgeninin sınırlı çabasıydı. Akhisar ise sadece doğru durdu. Ve Fenerbahçe’nin kalecisizliğinden yararlandı. İkinci yarıda Kocaman, Souza-Topal ikilisinden son 10 dakikada vazgeçebildiği yine tamamen merkezden hücum ettiği bir oyunla rakibi aşmaya çalıştı. Hücumu hiç geniş alana yayamadılar. Akhisar hak etti.
Gecenin sorusu
Kameni’nin scoutunu kim yaptı?
Maçın starı
Akhisar’ın planını yapan teknik heyeti maçı yıldızı ilan etmek normal olanı. Ama illa oyuncu seçmek gerekiyorsa Akhisar’da cesur oyunuyla Muğdat ve Fenerbahçe’de fark yaratan tek oyuncu Hasan Ali’yi sayabiliriz.
Maçın olayı
Fenerbahçe ligin, bilmiyorum ama belki de lig tarihinin kalesine gelen ilk topu yeme rekoruna koşuyor. Ancak bu kadar değil. Maç 3-1 olduğunda kaleyi bulan 4 top da gol olmuştu. Yani her gelen gol oluyor. Ama tabii Fenerbahçe de kaleyi bulmakta zorluk çekiyor.
Kısa mesaj
Başlıktaki gibi: Kalecine rağmen şampiyon olamazsın.
Fanatik Gazetesi'nden alınmıştır...