Külkedisi masalındaki peri misali Cenk, sihirli değneği ile rakip ceza alanına girdi.
Porto, Beşiktaş'ın hücum kalbinin Quaresma olduğunu en iyi anlayabilen takım. Çünkü Q7, onlar için de aynı anlama geliyordu. Beşiktaş için 1 puan yeterliydi. Porto da İstanbul'dan en az 1 puanla ayrılmak zorundaydı. İlk 4 maçta oynanan 8 devrede sadece Leipzig maçının ikinci yarısında oyunu veren Beşiktaş önünde hem de. Bunun yolu da Quaresma'yı izole etmekten geçiyordu.
İlk yarıda Beşiktaş'ın genel bir gerginliği vardı. Halbuki ilk 4 maç sonunda görülmüştü ki siyah-beyazlılar, bu grubun abisiydi. Porto'nun topun Q7'ye ölümcül noktalarda gelmemesi için yaptığı baskı, bu tedirginlikten beslendi.
Portekiz takımı, pozisyon üretmese de Beşiktaş'ın klasik oyunu da sahaya yansımadı. Pepe hariç takım sıkıntı içindeydi.
Beşiktaş anlık bir hatayla topu kalesinde gördü. Açıkçası yavaş yavaş bir panik havası takımda görülüyordu.
İşte o sırada bir peri ortaya çıktı. Külkedisi masalındaki peri misali Cenk, sihirli değneği ile rakip ceza alanına girdi. Bibidi babidi bum diyerek topu Talisca'ya aktardı. O ana kadar hayalet füze kıvamında takılan Talisca, takımı kendine getirdi.
Cenk'in yıldızı parlıyor
İkinci yarıda oyunu Babel'in tarafına yıktı Beşiktaş. Tabii Adriano da o bölgede etkili oldu. Oyun dinamikleri tamamen Beşiktaş tarafına geçti. Bir ara Q7 de Babel'in tarafına geldi. Porto, bu durum karşısında Pereira ile yakaladığı fırsat dışında topu ayağına alamadı. Babel'in üst direkten dönen topu işlerin tamamen rahatlamasını engelledi.
Şenol Güneş, geçen sezon hayal ettiğini bu sezon yakaladı. Pepe'nin gelişi tabii ki savunmanın kırılgan halini bambaşka bir duruma getirdi.
Ama asıl farkın Cenk olduğunu söyleyelim. Cenk giderek Avrupa'nın önde gelen forvetlerinden biri olmaya doğru ilerliyor. Şampiyonlar Ligi son 16'da yapacaklarını heyecanla beklemeyen var mı?
.
