Dünya Kupası'nda ilk turda yaşadığımız futbol keyfi, ikinci turda hız kesmedi. Hatta Belçika-ABD maçı gibi bir maçla tadı damağımızda kalacak biçimde çeyrek finale gelindi. Gelin kısaca ikinci turdan aklımızda kalanlara bir bakalım:
Amma uzattınız: İkinci turda takımlara 90 dakika yetmedi. 5 maç uzatmaya gitti, iki maçta tur atlayanı penaltılar belirledi. Özellikle Arjantin-İsviçre maçının uzatma bölümü dramatik bitti, 118. Dakikada Di Maria golü attı, 120. Dakikada Dzemaili'nin topu direkten dönünce Arjantin çeyrek finale yükseldi.
My name is Rodriguez... James Rodriguez: İkinci turun yıldızlarından biri hiç kuşkusuz Kolombiyalı “Hames” Rodriguez'di. James, Uruguay karşısında attığı 2 golle kupadaki gol sayısını 5'e çıkartırken ilk turun golcüleri Neymar. Messi, Müller, Benzema, van Persie, Robben gibi isimler suskun kaldılar.
Sam amca değil Howard amca: İkinci turda kaleci performanslarını mutlaka not etmemiz lazım. Tur atlasın atlamasın her takımın kalecisinin performansları takdire şayandı. Ama ABD kalecisi Tim Howard, toplam 16 kurtarışla kupa tarihinin rekorunu kırarak ismini unutulmazlar arasına yazdırdı.
Bitmeden bitmez: Hollanda, 88'inci dakikaya 1-0 geride girdiği maçta Meksika'yı 90+4'te penaltıdan attığı golle yenerek eledi. Yunanistan, Kosta Rika önünde 90+1'de attığı golle maçı uzatmaya götürdü ama penaltılarda elendi. Arjantin'i az önce de söyledik, 118'de attığı golle çeyrek finale çıktı.
Birinci değilsen bizimla değilsin: Çeyrek finale çıkan takımların tamamının ilk turda gruplarını lider bitirmesi ikinci turun ilginç notlarından biriydi. 8 maçın 7'sinde ilk yarıların berabere bitmesi, Kosta Rika ve Kolombiya'nın tarihlerinde ilk kez çeyrek finale çıkması gibi istatistikleri de buna ekleyelim.
Çeyrek final maçları ise birbirinden zorlu, adeta ateşten gömlek. Bir de onlara bakalım:
Fransa-Almanya: 1986'dan bu yana Dünya Kupaları'nda karşılaşmadılar. Fransa, şu ana kadar oynadığı futbolla tura daha yakınmış gibi gözüküyor. Ama futbolun 11'er kişinin karşılıklı oynadığı ve Almanlar'ın kazandığı bir oyun olduğunu da göz ardı etmemeliyiz! Bence forvetlerin değil, kalecilerin maçı olacak. Neuer farkını ortaya koyarsa Almanya daha şanslı!
Brezilya-Kolombiya: Brezilya, hiç şampiyon olabilecekmiş gibi bir oyun oynamasa da çaktırmadan çeyrek finale geldi. Şimdi işi zor. 4'te 4 yapmış, James Rodriguez'li Kolombiya karşısında çekirge zıplamayabilir. Aslında turnuva başında iki takımın formalarını değiştirsen herkes “Brezilya, Brezilya gibi oynuyor” diyebilirdiniz! Şöyle diyelim: Teoride Brezilya, pratikte Kolombiya favori!
Arjantin-Belçika: Turnuvanın en çok atak yapan takımı (249 atak) Arjantin ve en çok şut çeken (81 şut) Belçika karşı karşıya! Aslında maça “Messi'ye karşı Belçika'nın tamamı” desek yeridir. Belçika'da 23 oyuncunun hepsi de çıksa oynasa sırıtmaz, Arjantin'de ise takımdan Messi'yi çıkarsan sudan çıkmış balığa dönerler gibi bir görünüm var. Bence tahmin yapmak yerine bekleyelim ve 90 dakikanın keyfini çıkartalım, hak eden yarı finale çıksın!
Hollanda-Kosta Rika: Hollanda, İspanya'yı 5-1 gibi ezici bir skorla yendikten sonra kolay maçlar oynamadı. Hatta Meksika karşısında neredeyse eleniyordu. Tabii ki Hollanda favori ama Kosta Rika'nın buralara gelirken 3 tane Avrupalı'yı saf dışı bıraktığını unutmamalı. İyi savunma yapıp bir de gol buldu mu, maçın son dakikalarındaki heyecanı tahmin bile edemiyorum!