FENERBAHÇE 3-1 KASIMPAŞA
Ceza alanına pas hegemonyası!
Kasımpaşa Titi'nin kırmızı kart görmesi yüzünden ikinci yarıyı bir kişi eksik oynamak zorunda kaldığından ilk yarıya odaklanacağız. Fenerbahçe 11'e 11 oyunda ciddi bir üstünlük kurdu. Topla sahip olma oranı %61'e %39, hücum bölgesinde topla oynama sayıları 108'e 33, ceza alanı içinde topla oynama sayıları 19'a 2 ev sahibi lehine. Fenerbahçe ceza alanı içinden 6 şut attı, Kasımpaşa ise 0! Fenerbahçe ilk yarıda rakibini 54 metrede karşıladı, bunda hücum bölgesinde kazanılan 10 topun katkısı büyük. Maçın ikinci yarısında da ceza alanı içinde topla oynamalar 19-4, ceza alanı içinden şutlar 5-3 oldu. Fenerbahçe'nin üretken oyunundaki önemli etken ceza alanına isabetli pas sayısı: 16. Fenerbahçe'nin bu parametredeki sezon ortalaması 7,2. Fenerbahçe'de performansı en çok merak edilen oyuncu, Mehmet Topal ve Josef de Souza'nın yokluğunda savunmanın önünde forma giyen savunma oyuncusu Michal Kadlec. Kadlec'in istatistikleri bu maçta görev yaptığı mevki için ortalamaların altında kaldı. 7 top kazandı, 42 kez topla oynadı ve 29 pas verdi. İşin ilginci bu paslardan hiçbiri 72 dakika boyunca orta alanda kendisine partnerlik yapan Ozan Tufan'a gitmedi.
M. BAŞAKŞEHİR 2-2 BEŞİKTAŞ
2 devre değil 4 devre!
Maçta oyun üstünlüğü 2'şer kez keskin bir biçimde el değiştirdi. M. Başakşehir, öne geçtiği 25'inci dakikaya kadar hücum bölgesinde topla daha çok oynayan (43-22), savunmasını daha önde kuran (55,2 metre-41,7 metre) taraftı. Bu bölümde Atiba Hutchinson'a sadece 4 pas gitti ve bunlardan hiçbiri stoper ikilisine ait değil. Golden devre sonuna kadar ise hücum bölgesinde topla çok daha fazla oynayan (84-4) Beşiktaş, ceza alanı içinde topla oynamalarda 12'ye 1'lik üstünlük kurdu, savunma mesafeleri de 61 metreye 29 metre oldu. İkinci yarının ilk 25 dakikalık bölümünde skor üstünlüğüne rağmen yine ev sahibi ekip daha etkindi. Ceza alanı içinde topla buluşma sayıları 5'e 3 M. Başakşehir lehine. Beşiktaş'ın skoru 2-0'dan 2-2'ye getirdiği son 20 dakikalık bölümde ise ceza alanı içinde topla oynama sayılarında (9-3) ve ceza alanı içinden şutlarda bariz Beşiktaş üstünlüğü var. Beşiktaş'ın toplam iki farklı dilimde toplam 50 dakika boyunca oyun üstünlüğünü ele alamamasının bir nedeni de pas ortalaması %85 olan Oğuzhan Özyakup'un %71'de kalması oldu. Oyuna 61'inci dakikada giren Ricardo Quaresma bir gole dönüşen iki şut asisti yaratarak Beşiktaş'ın geri dönüşüne katkı sağladı.
MERSİN İDMAN YURDU 2-1 GALATASARAY
Umut Bulut: 0 şut!
Önce Galatasaraylı Semih Kaya'nın kırmızı kart gördüğü 54'üncü dakikaya kadar olan bölümü inceleyelim. Topla daha çok sahip olan (%60-%40), hücum bölgesinde topla daha çok oynayan (101-63) takım Galatasaray olmasına rağmen, Mersin ceza alanı içinde toplarda 8'e 3, ceza alanı içinden şutlarda ise 5'e1 üstünlük sağladı. Galatasaray'ın yediği iki gol arasındaki zaman diliminde (Dk. 39-63) ceza alanı içinden tek şutu yok. Zaten 70 dakika sahada kalan Umut Bulut maçı hiç şut atamdan tamamladı. Son 20 dakika santrfora geçen Lukas Podoslki de 58 ve 75'inci dakikalar arasında bir kez bile topla buluşmadı. Galatasaray'ın üretken olduğu tek bölüm bir kişi eksik oynamasına rağmen maçın son 10 dakikasıydı. Rakibine ceza alanı içinden hiç şut attırmayan Galatasaray kısa sürede ceza alanı içinden 3 şut attı.