Buzdağının görünen yüzünde bir nokta

Geçtiğimiz hafta birçok insan kaleci Fevzi Tuncay'ın düştüğü duruma üzüldü. Belki de medyaya çıkmasa 3 ay cezaevinde yatacak olan Fevzi, herkesin haberi oldu da hapis yatmaktan kurtuldu. Nouma'nın başlattığı yardım kampanyası sayesinde borcunun ilk taksidi ödendi, Fevzi 1 gün sonra cezaevinden çıktı, biz de mutlu olduk (yaptığı yardımı medyaya bildirenlere teessüflerimi sunar, arkadaşını mahcup etmemek için adını vermeyen kişiye saygılarımı iletirim)...

Fevzi'nin şimdiye kadar kazandığı paraları nereye harcadığı ya da özel hayatında ne yaşadığını sorgulamak kimseye düşmez. Ama onun yaşadığı sıkıntı, buzdağının görünen yüzünde küçücük bir nokta sadece. Oysa birçok futbolcu var 30 yaş sınırlamasına takıldığı için futbol oynayamayan ve ne yapacağını bilmeyen...

Çünkü; 3. Lig'de sadece 24 yaş ve altı oyuncular kotaya takılmadan sahada yer alabiliyor. Ancak 24 yaş ve 30 yaş arası için bir sınırlama söz konusu. Maç kadrosunda 24-30 yaş arasında 6 oyuncu olmasına, bu oyuncuların da sadece 4'ünün oynamasına izin veriliyor. 30 yaş üstü oyuncuların ise 3. Lig'de oynama şansı hiç yok. 3. Lig'in bir altı olan Bölgesel Amatör Lig'de de 27 yaş üstü sadece 4 oyuncu bulundurma kuralı var. Yani 3. Lig'de kota sebebiyle oynayamayan futbolcunun Bölgesel Amatör Lig'de bir takıma transfer olması daha da sınırlandırılmış durumda futbolu çok bilenler(!) tarafından...

5 yıl önce başlayan uygulama, ilk zamanlar futbol camiasından bayağı destek buldu. Amaç gençlerin daha çok forma giymesini sağlamak, gençler arasında rekabet ortamını artırmak,  Milli Takım'ın alt yaş gruplarına futbolcu kaynağı yaratmaktı. Ancak gelin görün ki; 5 yıl öncesine göre alt liglerden milli takımlara, üst liglere giden futbolcu oranında bir artış olmadı. Uygulama da sadece o liglerden geçimini sağlayan binlerce insanı vurdu. Sınırlama sebebiyle birçok futbolcu en olgun ve en verimli dönemlerinde futbolu bırakmak zorunda kaldı-kalacak.

Yapılması gereken, yasaklarla değil, oynadıkları oyunla abilerinin önünü kesecek gençler yetiştirmek. Altyapıları geliştirip gençleri iyi yetiştirmek yerine, insan haklarına aykırı yasaklamalarla birilerinin önünü kesip gençleri oynatmaya çalışmak kendini kandırmaktan başka bir şey değil. Eğer bu gençler, sergiledikleri performansla 30 küsur yaşındaki abilerinin yerine takımlarında yer bulamıyorsa zaten oynamasın...
 
İtiraf edelim; Fevzi eski Beşiktaş kalecisi olmasa ve haberi medyada yer almasaydı kim ilgilenirdi onun cezaevine girmesiyle? Oysa binlerce futbolcu var saçma sapan bu uygulama sebebiyle zorunlu emekli edilmiş. O yüzden de Fevzi'yle dayanışmak için birleşen abi ve arkadaşları, esas 30 yaş sınırına karşı birlik olmalı, sadece bir değil birçok meslektaşı için mücadele etmeli ve ‘futbol ailesi' olduklarını kanıtlamalı.