Galatasaray'ın beraberliğe tahammüllü yoktu. Rakiplerinin fire vermemesi ister istemez Galatasaray'da baskı yaratmıştır. Şampiyonluk yarışındaki üç takım, önümüzdeki hafta 10 günde 9'ar puanlık maç oynayacaklar. Bu maçlardan çıkıp derbiye gidicekler. Gözüken o ki, Fenerbahçe'nin çok sıkıntılı günleri başlıyor. Yüzdeler gün gün değişiyor. Hafiften ibre Galatasaray'a doğru öne çıktı. O maçların önemli olması için Galatasaray'ın kazanması gerekiyordu ve kazandı.
Galatasaray, 20 ile 45'inci dakika arası çok iyi oynadı ve 2-0'ı yakalayınca rölantiye aldı. Hamza Hoca da zaten hep kenardan "pas yapın" dedi. Hamza Hamzaoğlu'yu tebrik etmek lazım. Çok önemli işler yaptı. Takımın ritmini tutturdu. Oyuncularından bireysel performans olarak da verim aldı. Fenerbahçe geçen sezondan 3 puan geride ama geçen sezon bu zamanlarda lig bitmişti. Bu sezon Prandelli gittiğinde Galatasaray'ın liderin 1 puan gerisinde potada olması da Hamza Hoca'nın avantajı oldu.
Ligin en güven veren kalecisi Galatasaray'da. Galatasaray'a bu kadar güvenli bir kaleci uzun yıllardır gelmemişti.
Galatasaray son iki haftadır maçın sonunu iyi oynuyor. İşte şampiyonluğun sırrı burada.
Galatasaray'ın çok yüksek kalite kadrosu yok. Takımın yıldızı diyebileceğimiz Sneijder'ın dış saha performansı, iç saha performansından düşük. Ancak takım halinde çok arzulu ve istekli oynuyorlar. Oyuncuların arasında güçlü bir bağ olduğunu görebiliyoruz.
İlçe takımını Süper Lig takımı yapan Hamza Hoca'ya, Akhisar'da hiçkimsenin hakaret etmeye hakkı yok.
Burak Yılmaz yine rızkını aradı ve buldu. Arayan bir oyuncu. Arayan oyunculara baktığınız zaman istikrarlarını koruyorlar. Bitmek tükenmek bilmeyen bir arzusu var. Burak Yılmaz benim için büyük oyuncudur. Hakemi aldatmaya yönelik hareketlerini eleştirebiliriz ama kavga ettiğini, saygısızlık ettiğini, polemiklere girdiğini hiç görmedim.
Hamza Hoca, Emre Çolak, Sabri gibi oyuncuları kazandı. Bir tek Bruma'yı kazanamadı. Çok uğraşıyor ama zor gözüküyor.
Galatasaray bölüm bölüm iyi oynuyor ama o bölümlerde de çok etkili oluyorlar. 20-25 dakikada işi hallediyorlar. Üç takımımız için de geçerli bu. Bunu 90 dakikaya yayacak bir kalitede takım değil zaten. Bu üç takımımız, bu kadrolarıyla Şampiyonlar Ligi'nde ön elemeyi geçemez.
Selçuk İnan biraz duygusal, hassas, değer görmek isteyen bir oyuncu. Teknik direktörlerden etkilenebiliyor. Özellikle yabancı teknik adamlar, bu tür hassas oyunculara özel bir yaklaşım göstermezler. Selçuk İnan, yerli teknik direktörlerle daha iyi performans gösteriyor. Şu anda müthiş bir özgüveni var.
Galatasaray'ın fizik kalitesi fena değil. Ancak fizik gücünü 90 dakikaya yayma problemi var. Geriye düştüğü zaman bu probleminin dezavantajını yaşıyor. Galatasaray ayrıca tecrübesiyle kompakt oynamatyı iyi bilen bir takım. Yoksa gerçekten çok acayip bir kadrosu yok. İkinci yarı Akhisar'ı uyuta uyuta maçı bitirdiler. Zirve yarışında omurgasında tecrübeli oyuncuları olması çok önemli. İstediğini almasını bilen bir takım.